Sevmeyi Gerçekten Biliyor Muyuz?

Sevmeyi gerçekten biliyor muyuz ?

Dr. Gary Chapman’a göre sevgi, hayatımızdaki yeri gereği dünyanın her yerinde ortak paylaşılan ve en önemli duygulardan biridir. Biz insanlar yaratılışımız gereği her daim sevgiye ihtiyaç duymuşuzdur. Sevgisiz bir ortamda yalnız hisseden insan toplumdan izole bir hale gelerek ruhunu kemirmeye başlar. Sevgi insanları birleştiren ve toplumun bir parçası haline getirendir. İnsan kurduğu ilişkileri sevgi dolu kıldığı müddetçe diğerleri ile sağlıklı bir bütünlük sağlayabilir.

Sevginin bir ihtiyaç ve gereklilik olduğunu konuştuktan sonra aşk gibi yoğun ve yüce bir duyguyu da konuşmadan geçmemek gerek. Aşk ve sevgi arasındaki farklılıklar uzun sürelerdir tartışma konusu olmuştur. Dr. Peck’e göre ise aşkı sevgiden ayıran temel 3 farklılık vardır. İlk olarak aşkı irade dışı bir eylem olarak tanımlayan Dr. Peck ikinci olarak ise aşkın çabasız olduğunu dile getirmiştir. Son olarak ise karşılıklı olarak gelişime önem verilmeyen bir eylem olduğudur. Belirlenen bu son farklılıkta aşkın karşısındakinin ya da kendisinin gelişimini desteklemek üzere bilinçli eylemlerden oluşmadığı anlatılmak istenmiştir. Aşık kişi buna önem veremez çünkü zaten mutluluğun doruklarındadır ve bu onun için düşünülecek son noktalardandır. Karşısındaki insanı mükemmel olarak tanımladığı bu aşk dolu evrede onun gelişiminin gereksiz olduğunu çünkü zaten en iyinin o olduğuna inanır.

Her insan aşk duygusunu en iyi ve en gÜzel hali ile deneyimlemek ister fakat zaman zaman yaşanan aksaklıklar bunu engelleyebilir. İlişkimizi tüm doyumuyla yaşamamızı engelleyen bu faktörleri ise genellikle tanımlamakta güçlük çekeriz. İşte bu noktada Gary Chapman’ın 5 Sevgi Dili adlı eserinde tanımladığı 5 sevgi dili kuramı yardıma geliyor. Dr. Chapman’a göre duygusal sevgiyi ifade etmenin sayısız yolu olmuş olsa da temelde incelendiğinde 5 maddede bunların toplandığını görüyor. Aslolan ise sevgiyi etkili ve uygun biçimde karşı tarafa aktarabilmektir. Bunu yapabilmenin ilk koşulu da çiftlerin birbirlerinin birincil sevgi dillerinin öğrenmesinden geçer. Nasıl her kültürün kendine özel iletişim ağları ve dilleri var ise her bireyin de kendine özel sevgi dilleri mevcuttur. Öyleyse, çiftler birbirlerinin birincil sevgi dillerini konuşmuyorlarsa birbirlerine sevgilerini ulaştırmaları da güç olacaktır. Sevgileri ne denli büyük ve içten olursa olsun partnerinizin sevgi dilinde bu sevgiyi iletmediğiniz sürece o bu sevgiyi görmekte zorluk yaşayacaktır.

İletişimimizi güçlendirmek ve sevgimizi en uygun yol ile partnerimize aktarabilmek üzere onun sevgi dilini öğrenmememiz hayatidir. Şimdi birlikte 5 temel sevgi diline kısaca göz atalım.
 

1. ONAY SÖZCÜKLERİ

2. NİTELİKLİ BERABERLİK

3. Hediye Alma

4. Hizmet Davranışları

5. Fiziksel Temas

1. Sizi en çok yaralayan durumun tam tersini hayal edin, muhtemelen sevgi diliniz o olacaktır.
2. Eşinizden en çok hangi taleplerde bulunursunuz? Bir şeyi ne kadar çok talep ediyorsanız o kadar da seviyorsunuz demektir.
3. Eşinize sevginizi ifade ederken hangi yöntemleri kullanıyorsunuz? Bu da sizin sevgi dilinizi bulmanızda yardımcı olacaktır. Bu 3 temel soruyu yanıtlamaya çalıştığınızda siz kendi sevgi dillerinizi keşfetmiş olacaksınız ve eşiniz için de bunları onun yanıtlamasını isteyerek onun da baskın sevgi dilini keşfedin. Böylelikle, sevginizi en doğru kanal ile birbirinize nasıl aktaracağınızı bulmuş olacaksınız.