Pandemide Mutlu Bir İlişki için 5 Hatırlatma
Halen içinde bulunduğumuz pandemi sürecinde en sık çalıştığım alan ilişkiler oldu. Pandemi hayatımıza girmeden önce bir şeyler olsa da eşimle, sevdiğimle eve tıkılsak uzun uzun zaman geçirebilsek, baş başa kalsak diye hayal kuran çiftlerin şimdilerde tek istedikleri birbirlerinden uzak kalabilme ve biraz olsun ayrı nefes alabilme ihtiyacı oldu. Bu gözlemim sonucu aynı evde uzun süre kapanmak zorunda kalan ve bu süreci atlatmakta zorluk yaşayan çiftler için bir uzman olarak derlediğim birkaç öneriyi sizlerle paylaşacağım.
- Kıyaslamaya girmeyin, her ilişki kendine özeldir.
Sosyal medyada geçirilen zaman her geçen gün artıyor ve sosyal medyaya ayrılan daha çok vakit başka ilişkileri ve birliktelikleri daha çok görmek anlamına geliyor. Sosyal medyada gördüğünüz çok mutlu aile tabloları, romantik akşam yemekleri ve özel teklifler gibi niceleri sizin partnerinize karşı olan memnuniyet duygularınızı zedeliyor olabilir. Neden sizin ilişkinizin bu kadar heyecanlı ve mutlu olmadığını düşünmeye başlar ve hemen ilişkinizi ve partnerinizi gördükleriniz ile kıyaslarsınız. Fakat bunu yapmak ilişkiniz için uzun vadede olumsuz geri dönütler sağlar ve ilişkinizi sarsabilir. Sosyal medya platformlarında gördüğünüz ilişki modelleri çoğu zaman abartılmış ve maskelenmiştir. Unutmayın, hiç kimse kötü ve üzgün zamanlarını sosyal medya platformlarına taşımaz. İnsanlar, en iyi ve en mutlu göründükleri fotoğrafları gösterme yarışı içerisindelerdir, ki aslında öyle olmasalar da…
Ayrıca, her ilişkinin kendine özel dinamikleri vardır ve yalnızca o ilişkiyi oluşturan iki insana özeldir.
Bu yüzden, partnerinizi ve ilişkinizi diğerleri ile kıyaslamayın.
2. Doğru kavga etmeyi öğrenin.
Doğru okudunuz. Kavga edin, ama doğru şekilde. Çiftlerin çoğu kavga ettikleri için sorun yaşadıklarını sanırlar. Fakat bu temelde doğru değildir. Çiftler kavga ettikleri için değil, kavga konusu ettikleri durumların çözülememesiden dolayı sorun yaşarlar. Üzerine de kavga edildiğinde bu sorunlar daha da büyük görünür. Çözülemeyen bu konular yetersiz iletişim becerileri ve kendi duygu ve düşüncelerini iyi tanımamaktan beslenerek ne yazık ki büyük ve yıkıcı kavgalara yol açabilir. Kavga etmek, aranızdaki bu çözümsüz konuları hararetle tartışmak demektir. Bu tartışmalara sağlam iletişim becerileri ve yüksek anlayış ve empati eklenirse tartışmalarınız daha sağlıklı hale gelecektir. Kısacası, tartışma konularının çözümlenme şekli sizlerin iletişim becerilerine bağlıdır. Bu konuda ilerleme kat edemeyen çiftlerin uzman birinden destek almasında fayda vardır.
3. Kabul Edelim; kimse zihin okuyamaz.
Partnerinizin her zaman sizi anlamasını, her ifadenizin neyi temsil ettiğini veya her bakışınızın ne ifade ettiğini bilmesini beklemeyin. Bu gibi davranışlarınızdan anlam çıkararak sizin istek, ihtiyaç, kırgınlık, üzüntülerinizi hemen anlamasını beklemek akıl dışıdır. Bunun yerine, kendinizi doğru ve içten bir şekilde ifade etmeniz, sizi partnerinizin gözünde daha anlaşılır biri yapacaktır. Böylece partneriniz sizin o sırada ne hissediyor ve ne düşünüyor olduğunuzu en doğru kaynaktan, yani sizden öğrenmiş olacaktır. Zaten defalarca kez kendimi anlattım yine anlamayacak diyenler olacaktır. Böyle düşünenlerin anlattıklarının ifade ediş biçimlerini gözden geçirmelerini tavsiye ederim. Sağlıklı bir iletişim ile aktarılamayacak çok az şey vardır. Örneğin, siz bir sonraki doğum günü partiniz için baş başa bir yemek organizasyonu beklerken eşinizin sizin için kalabalık bir doğum günü partisi düzenlediğini öğrenmiş olabilirsiniz. İşte tam zamanı, üzgün bir surat ifadesi veya soğuk bazı tavırlar yerine, doğrudan ne istediğinizi belirtin. Sözün kısası; eşinizin her zaman sizi anlamasını beklemeyin, ona hissettiklerimizi ve düşündüklerinizi doğrudan aktarın.
4. Zamanınızı kaliteli yaşayın.
Ne demek kaliteli zaman geçirmek? Kaliteli zaman demek ortak paylaşım yapılan zaman demektir. Partneriniz ile paylaştığınız o değerli ve sıcak anların tümü bu paylaşımı yaratır. Ama şu günlerde dünyanın kronik sorunu teknoloji bağımlılığı ise çiftleri de etkilemeye başladı. Pandeminin de etkisi ile kullanımın daha artışı çiftlerin kaliteli zaman geçirme anlayışını bozdu. Başından kalkılmayan diziler ve kaydırmaktan yorulmadığımız yeni gönderiler silsilesi yüzünden, çiftler birbirine öylesine bir nasılsın diyemez hale geldi. Bu alışkanlıklar size keyif veriyor olsa da partneriniz ile geçireceğiniz ve ilişkinize değer katacak kaliteli zamanlarınızı da daraltıyor. Paylaşarak hatırlayın; birbirinize olan heyecanınızı, sevginizi, sıcaklığınızı ve mutluluğunuzu. Ve paylaşmak için elektriklerin kesilmesini beklemeyin…
5. Korkularınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin.
Korku kültürü ile büyüyen bir toplum olarak, ‘’seven insan kıskanır; kaybetmekten korkuyorsa zaten seviyordur; kıskanmıyorsa sahiplenmiyordur’’ gibi düşünceleri sık sık duyuyor ve hayatlarımıza yerleştiriyoruz. Tüm bu düşünceleri bir kenera bırakın ve bunların doğru yargılar olmadığını kendinize hatırlatın. Partnerinizi kaybetme endişesi duyduğunuz her an bu konu üzerine daha fazla düşünmeye ve kendinizi ruhen yormaya başlarsınız. Bu tedirgin ruh hali ve yoğun zihinsel meşguliyet ilişkinize odaklanmanızı zorlaştırır. Aklınızın bu şüphelerle dolu olduğu bir dönemde bir şeyleri yanlış anlamaya daha müsait olur ve küçük kıvılcımları büyük alevlere dönüştürebilirsiniz. İçinizde büyüttüğünüz öfkeniz sizi partnerinizden uzaklaştırabilir. Tüm bu kaybetme endişeleri yüzünden kıskanç tavırlar içine girebilir ve ortada bir tehlike yokken bile partnerinizi kaybetmekten çok korkan taraf olarak görünebilirsiniz. Bu görünüş partnerinizin hoşuna gitmeyecektir ve sizin asılsız şüphelerinizin sonucundaki kıskançlıklar ve öfkeli halleriniz onu sizden uzaklaştırabilir. Kısacası, partnerinizi daha da yakında tutmak isterken onu uzaklaştırabilirsiniz. Geleceğe yönelik bu kayıp kaygılarınızı bir kenara bırakın ve bu korkularınızın sizi ele geçirmesine izin vermeyin. Anın tadını çıkarmak için ilişkinizdeki şimdiye odaklanın. Yapamıyorsanız lütfen destek almaktan çekinmeyin.
Sonuç olarak, hepimiz ilişkilerimizin bize iyi gelmesini isteriz ve bu hak ettiğimiz bir şeydir. Bize iyi gelecek hak ettiğimiz ilişkileri yaşamak ise sağlıklı iletişim becerileri, anlamak ve anlaşılmak, yüksek empati, ortak paylaşımlar ve beklentileri iyi belirlemek ile sağlanır. Gördüğümüz üzere, hak ettiğimiz bize iyi gelecek olan ilişkiler için karşılıklı çaba göstermenin şart olduğunu unutmamalı.
.
.
.
@menemenpsikolog
#menemenpsikolog
#UzmanPsikologBelginKanat
#PsikoİzmirPDM