Aliağa, tarih boyunca hep üreten, ülkesine değer katan bir şehir oldu. Bugün de yine aynı ruhla dimdik ayakta. Çünkü bu toprakların mayasında millî duruş, üretkenlik ve hizmet aşkı var. İşte Aliağa Belediye Başkanı Serkan Acar’ın Şakran kanalizasyon sorununa yaklaşımı da bunun en güzel örneği.
Yıllardır çözülemeyen bir mesele var: Şakran’ın kanalizasyon altyapısı. Nüfus artıyor, ihtiyaç büyüyor ama çözüme dair somut adım atılmıyor. Başkan Acar ise bu tabloya sessiz kalmıyor, milletin derdini görmezden gelmiyor. Daha önce meclis kürsüsünde “Proje hazır, kaynak hazır, yapmıyorsanız biz yaparız” diye rest çekmişti. İşte bugün o sözünü fiiliyata döküyor ve İzmir Büyükşehir Belediyesi ile İZSU’ya resmi başvurusunu yapıyor.
Bakın, mesele sadece bir altyapı yatırımı değil. Bu duruş, “Benim halkım mağdur olmasın, gerekirse taşın altına biz elimizi koyarız” anlayışının bir tezahürü. İşte milliyetçilik dediğimiz şey de tam budur. Milletine sahip çıkmak, hizmeti bekletmemek, çözüm için cesur adım atmaktır.
Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay da, “2,5 milyarlık yatırım gerekiyor, yapabilecekse yetki veririz” demişti. Aliağa Belediyesi hazır olduğunu söylüyor. Öyleyse buyurun, yetkiyi devredin! Bu milletin vergisiyle, bu milletin ihtiyacı için yapılacak hizmete engel olmayın.
Başkan Acar’ın sözleri ve hamleleri aslında sadece Aliağa için değil, tüm Türkiye’ye örnek olmalı. Yerelde, milletinin sorununu görüp cesurca sahiplenmek, gerekirse büyük kurumlara “Biz yaparız” diyebilmek… İşte millî duruş budur.
Bugün Aliağa, sadece sanayiyle, üretimiyle değil; aynı zamanda halkına sahip çıkan belediye başkanıyla da Türkiye’ye örnek oluyor. Çünkü bu şehirde siyaset değil, hizmet konuşuyor.
Aliağa’nın sesi gür çıkıyor:
“Şakran’ın derdi milletin derdidir. Yapmıyorsanız biz yaparız!”