Ziya Dalkılıç

Ziya Dalkılıç


İZBAN: 2025’te Hâlâ Bir Ulaşım Aracı mı, Yoksa Bir Para Tuzağı mı?

07 Ağustos 2025 - 13:28

İzmir’in en büyük raylı ulaşım ağı olan İZBAN, kentin kuzey-güney hattında milyonlarca yolcu taşıyor. Ancak ne yazık ki, 2025 itibarıyla İZBAN'ı kullanan birçok vatandaş için bu hizmet, artık bir kolaylık değil, gittikçe büyüyen bir ekonomik yüke dönüşmüş durumda.

 
Güncel Gerçek: 2025 İZBAN Ücretleri
 
Mart 2025’ten bu yana yürürlükte olan güncel tarifeye göre:
 
En kısa mesafe (0–20 km) için tam bilet ücreti: 20 TL
 
En uzun mesafe (Aliağa–Selçuk arası): 91,92 TL
 
İZBAN’a giriş için gereken minimum kart bakiyesi: 111,23 TL
 
Kredi kartıyla binişlerde aynı mesafe: yaklaşık 22,30 TL’den başlıyor, üst sınır artıyor.
 
 
Ek olarak, kullanılan mesafeye göre ücret karttan blokaj sistemiyle çekiliyor. Eğer turnikeden çıkış yapılmazsa, karttan çekilen maksimum ücret yanıyor.
 
Asgari Ücret Gerçeği (2025)
 
2025 yılı net asgari ücreti: 22.104,67 TL
 
Bu, günlük yaklaşık 736,82 TL gelir anlamına geliyor. Ancak İZBAN’ı uzun mesafe kullanan bir çalışan, örneğin Menemen’den Alsancak’a gidiş-geliş için günlük yaklaşık 54 TL ödüyor. Bu da:
 
Aylık ulaşım maliyeti: 1.620 TL civarında,
 
Asgari ücretin yaklaşık %7,3’ü sadece İZBAN’a gidiyor – üstelik bu hesaba aktarma ücretleri, diğer ulaşım masrafları dahil değil.
 
 
Eğer yolcu Aliağa – Selçuk hattı gibi tam güzergahı kullanıyorsa:
 
Günlük ulaşım: 183,84 TL (gidiş-dönüş)
 
Aylık ulaşım: 5.500 TL’ye yakın
Bu, asgari ücretli biri için imkânsız.
 
 
Vatandaş Ne Diyor?
 
Halkın en çok şikayet ettiği noktalar:
 
Fiyatların raylı sistemlere göre çok yüksek olması
 
Blokaj sisteminde paraların iade edilmemesi veya unutulması
 
Kredi kartı ile binişte aktarma hakkının olmaması
 
İndirimli uygulamaların (Halk Taşıt gibi) İZBAN’da tam anlamıyla geçerli olmaması
 
Bir metro değilmiş gibi, banliyö gibi ücretlendirme yapılması
 
 
Bu şikayetlerin temelinde ise, "sosyal devlet ilkesi" ile çelişen bir ulaşım politikası yatıyor. Kâr odaklı değil, halk odaklı bir sistem beklentisi her geçen gün artıyor.
 
Sosyal Belediyecilik Nerede?
 
İzmir, yıllardır “sosyal belediyecilik” anlayışı ile övünür. Ancak İZBAN, bu anlayışla ciddi biçimde çelişiyor.
İBB ve TCDD ortaklığıyla yönetilen bir sistemin, her iki kurumun da vatandaş lehine hareket etmemesi, hem CHP’li yerel yönetime güveni zedeliyor.
 
Ulaşım, bir lüks değil; temel bir insan hakkıdır. Hele ki 2025 Türkiye’sinde ekonomik krizin hâlâ etkileri sürerken, İzmir halkı için bu yük artık taşınamaz bir hale gelmiştir.
 
Çözüm Önerileri
 
Sabit ücretli hatlar oluşturulmalı
 
Abonman sistemleri yeniden düzenlenmeli, günlük üst ücret limiti getirilmeli
 
Blokaj sistemi tamamen kaldırılmalı veya otomatik iade garantili hâle getirilmeli
 
Kredi kartı ile yapılan ödemelere de 90 dakika aktarma hakkı tanınmalı
 
İZBAN’da “Halk Taşıt” gibi sosyal projeler kapsamlı uygulanmalı
 
 
 
Sonuç: Ulaşım Kolaylığı mı, Zorunlu Lüks mü?
 
İZBAN, raylı sistem kullanmasına rağmen metro gibi değil; uçak bileti gibi ücretlendiriliyor.
Bu durum, özellikle dar gelirli kesimler için ulaşımda fırsat eşitliğini yok ediyor.
 
Bugün İZBAN; hem ekonomik yükü hem de uygulama adaletsizlikleriyle, bir toplu taşıma sisteminden çok bir “para tuzağı” gibi çalışıyor.
İzmir halkı bu adaletsizliğe karşı sesini yükseltmeli; yerel ve merkezi yönetim ise sorumluluğu birbirine atmadan acil çözümler üretmelidir.