Ziya Dalkılıç

Ziya Dalkılıç


"Al Bayrağın Gölgesinde iki Yiğit" Eren Bülbül / Ferhat Gedik

11 Ağustos 2025 - 01:12

Bazı isimler vardır, milletin gönlüne nakış gibi işlenir. Üzerinden yıllar da geçse, bir kuşun kanadı gibi hafifçe dokunduğunda yeniden acısı hissedilir.

Eren Bülbül… Henüz on beşinde, gözlerinde Karadeniz’in mavisi, gönlünde Türk’ün iman ateşi. O gün Maçka’da, hainleri gördüğünde “Bunlar burada duramaz” dedi. Bunu söylerken çocuk değildi artık; bu milletin yiğitlerinden biriydi.
 
Ve yanında Jandarma Astsubay Kıdemli Başçavuş Ferhat Gedik… Üniforması yalnızca bir kıyafet değil, omuzlarındaki şanlı bayrağın emaneti. Mesleğini ekmek kapısı değil, canı pahasına beklenen bir nöbet bilen bir asker. O gün, görev sadece terörist avlamak değil, masum bir evladı korumaktı. Ve o, bunu kendi canıyla mühürledi.
 
Kur’an-ı Kerim buyurur ki: “Allah yolunda öldürülenlere ölüler demeyin. Bilakis onlar diridirler, ancak siz bilemezsiniz.” (Bakara, 154)
Eren de, Ferhat Gedik de bugün diridir. Bizim göremediğimiz bir âlemde, cennet bahçelerinde, Peygamber Efendimiz’e komşu oldular.
 
Biz ülkücüler biliriz ki vatan, uğruna ölenler varsa vatandır. Siz, bu topraklara imzanızı kanınızla attınız. Al bayrak dalgalanıyorsa, minarelerden ezanlar yükseliyorsa, bu sizin fedakârlığınızla mümkündür.
 
Şimdi bize düşen; sizin adınızı yalnızca törenlerde değil, dualarımızda, çocuklarımızın hafızasında, bu milletin ruhunda yaşatmaktır. Çünkü şehitler ölmez, vatan bölünmez sözü, sizin kanınızla yazılmış bir hakikattir.
 
Eren… Yiğit kardeşim… Ferhat Ağabeyim…
Bu millet, adınızı unutmadan, düşmanınıza fırsat vermeden, bayrağınızı yere düşürmeden yaşayacak. Ruhunuz şad olsun.