İsmail Hakkı Ergün

İsmail Hakkı Ergün

Aliağa Medya / Genel Yayın Yönetmeni

Aliağaspor FK yeteri kadar Takım Ruh yok

05 Şubat 2024 - 12:20

Futbol tarihinin en büyük efsanelerinden biri olan Johan Cruyff’un şöyle bir sözü vardır: "Futbol basit bir oyundur, zor olan ise basit futbol oynamaktır."

Futbol ilginç bir oyundur.

Ukalalığı, şımarıklığı ve hatayı affetmez!

Hakem, son düdüğü çalmadan, yani “bitti” demeden maç bitmez!

Futbol alimi değilim ki bu tespitler futbolla ilgilenen hemen herkesin bildiği temel kaidelerdir.

Futbolu seven bir çocuğa bile mikrofon uzatsanız, aşağı yukarı size aynı şeyleri söyleyecektir.

Ama şöyle bir gerçek var ki, sahanın içinde bir takım kaptanı olduğu gibi, bir de oyun kaptanı olmalıdır. Ancak takım ruhu olmadıktan sonra, bunun da bir önemi yoktur elbet.

Sarı – siyahlılar üç maçı kazansaydı 9 puan kazanacaktı, ama günün sonunda 6 puan kaybedildi.

Ligde oynadığı maçları berabere bitirmeyi sanki alışkanlık haline getiren Aliağaspor FK, acaba nerede hata yapıyor?

Futbolun katleden “Yenemiyorsan yenilmeyeceksin” gibi bir anlayış içinde olduklarını düşünmüyorum!

Fakat Aliağaspor FK, ne yapıyorsa yine kendi kendine yapıyor.

Şunu demek istiyorum: Kaybedilen puanlar rakip takımların başarısı değil, Aliağaspor FK’nın basiretsizliğidir.

İster Aliağaspor FK olun ister yıldızlar topluğu Real Madrid olun!

Futbol bir takım oyunudur! Günümüz futbol anlayışında da “takım ruhu” olmayan her kulüp başarısızlığa mahkumdur.

İşte o ruh maddi imkanlarla satın alınabilecek bir ruh değildir.

Ve o ruhu oluşturmak için de pozitif ruha sahip olan ve birbirini her koşulda destekleyen futbolcuların bir araya gelmesi gerekir.

Oyuncularının vasat olmasına rağmen sadece ve sadece takım olmayı başardıkları için şampiyon olan nice kulüpler vardır dünya futbol tarihinde! (Tıpkı son derece kısıtlı bir kadroyla şampiyon olmayı başaran Sergen Yalçın’ın Beşiktaş’ı gibi)

Evet, yukarıda bahsettiğim o ruh, Aliağaspor FK’da ter döken oyuncularda ne yazık ki yok! 
 
Buradan kendilerine sesleniyorum: Beyler lütfen kendinize gelin artık. 

Soğuk havalarda sizleri yalnız bırakmayan taraftarlarınıza büyük haksızlık ediyorsunuz! 



Dahası sizin bir dediğinizi iki etmeyen kulüp yöneticilerine de büyük haksızlık ediyorsunuz.

Bu ligde sizden daha iyi takım yok, ama bir kez daha yineliyorum ki sizde de yeteri kadar takım ruhu  yok!

Armanız için oynayın, forma için ter dökün. Yaptığınız işin, oynadığınız oyunun hakkını verin!

Hiç olmazsa Aliağa Belediye Helvacı Spor’u örnek alın kendinize!

Unutmayın! Bu takımda oynamak için can atan sayısız futbolcu var. Ki bunu sizler benden çok daha iyi bilirsiniz elbet.

Tabii bu tabloda yönetime de bazı görevler düşüyor.

Yönetim, galibiyetleri ödüllendirdiği gibi, durduk yerde kart görerek mağlubiyete sebep olanları da cezalandırabilmeli.

Son olarak…

İmparator, senin şu  Karadeniz fırtınasını 70. dakikadan sonra estirme ısrarını  da anlayamıyorum.

O fırtına hakemin ilk düdüğüyle esmeye başlamalı…

Ayrıca şu sesi fazla çıkmayan Köprülü Paşa’yı da unutmamak gerekir.

Liglerde muhteşem geri dönüşler ve son dakikada verilen şampiyonluklar elbette kıymetlidir, ama çok fazla da macera aramaya gerek yoktur.

Not: Geçenlerde sevgili meslektaşım Hasan Eser, kişisel sosyal medya hesabı üzerinden bir paylaşımda bulunmuş. Aynen aktarıyorum: 

KALIBINA UYMAYAN FORMAYI GİYMEYECEKSİN!
Ne diyordu Yılmaz Erdoğan, Organize İşler filminde komedyen olan Süpermen’e; “(...) Üzeyir Abi, farzedelim sen Süpermen’sin, sahneye çıktın, insanları güldüreceksin. Çıktın sahneye, kimse gülmedi, ne yaparsın? Süpermen’sin, sahnedesin, ne yaparsın? Birini alıp, kurtaracaksın öyle değil mi? Alacaksın birini, uçup gideceksin. Ha onu da yapamıyorsun, o zaman o formayı giymeyeceksin. Kalıbına uymayan formayı giymeyeceksin.” (REPLİK)