Bayram geldiğinde büyüklerimizin dediği gibi “Nerde o eski bayramlar” diyeceğimi hiç düşünmezdim.
Ama gerçekten de öyle değil mi?
Bir de üzerine ardı ardına yaşadığımız felaketlerden ötürü kayıplarımız eklenince daha da zor bir hal alıyor.
Çok kayıplarımız oldu. Herkesin mutlaka tanıdığı bildiği insanlar göçük altında kaldı. 1999 yılı depremi yaşamış biri olarak o zamandan bu zamana kadar değişen hiçbir şeyin olmamasını görmek de ekstra felaket bir durum...
Keşke her şeyi eski sadeliği ve güzelliğiyle yaşatabilseydik.
Ama her zaman söylediğim bir şey var. Annelerimiz, anneannelerimiz daha güçlü. Ben hep öyle hissettim. Onlar daha zorluk içerisinde imkânsızlıklar içerisinde yaşamışlar bir de üzerlerinde tonlarca yük, iş.
Ama yine de her bayramda bayram tadını yaşattılar bize. Biz neden onu devam ettiremedik? Hâlbuki her şey şimdi daha kolay, daha ulaşılabilir. Bayram ziyaretleri, önceden alınan yeni kıyafetler. O kadar keyifli ve heyecan vericiydi ki. Çağ atlamak böyle bir şey demek ki. Umarım hayatımızdan eksilip giden her şeyin yerini bir öncekinden daha değerli haller alır.
Ben böyle konuya direk girdim ama kendimden size bahsetmeyi unutuverdim. Bu benim ilk yazım. Çok heyecanlı ve çok mutluyum. Yazı yazmak, paylaşmak benim için çok değerli ve kıymetli. Hayatımın her alanında mutlaka yazdım. Not yazdım, duvarlara yazılar yazdım, güzel bir söz buldum ve daha güzelini bulana kadar kâğıtlara yazıp her yere astım.
Küçükken de günlük tutardım mesela.
Biri seyahate çıkarken mektup yazıp bavuluna sıkıştırırdım.
Siz de mektup yazar mısınız hala?
Sevdiklerinize notlar yazar mısınız?
Sizinle sürekli iletişimde olarak yazı yazmayı çok isterim. Mesela bana sevdiğiniz güzel sözler yazılar varsa paylaşırsanız çok sevinirim.
Elif Ben. Taha Kaan’ın ve Batu Eren’in annesiyim. Biri lise, diğeri de ilkokul öğrencisi. Onlarla birlikte büyümek benim için eşsiz bir deneyim. Bu büyüme hiç bitmeyecek ve işin en heyecanlı kısmı da bu zaten.
Daha öncesinden bir web sitesinde köşe yazarlığı yapmıştım ve yeniden yazmak beni çok mutlu etti. Aliağa içerisinde açılan yeni yerler, kadın- güzellik, sağlık-bakım vs. sizlerle paylaşmak istediğim birçok konu var.
Bu arada kendimden de kısaca bahsedeyim. Evde başladığım makarna ve erişte işime Atatürk Mahallesinde önünden geçerken “İşte benim dükkanım” dediğim dükkanı tutarak yoluma devam ettim. Öncesinden sadece instagram satışı ile başladığım işe toptan satışlarıyla devam ettim.
Bu anlamda da aklınızda iş kurmak, hayal ettiğiniz işi yapmak her ne varsa aklınızda yaşadığım tüm deneyimlerimi sizlere paylaşmayı çok istiyorum. Birçok kadınla aynı anda başladık işe. Herkes kendi işini kurdu ve sürekli iletişim halinde olup destek verdik sırt olduk birbirimize.
Çok şanslı bir zamana denk geldik bence. Her şeyi öğrenebiliriz imkânlarımız çok fazla. Bunu sonuna kadar değerlendirmemiz lazım değil mi? İşin başarılı olup olmaması hiç önemli değil. Ne kadar istediğimiz, ne kadar üzerine gittiğimiz, şartları ne kadar zorladığımız önemli.
Ben bu düşünceye çok yeni sahip oldum. Önceden olmayınca sanki bir daha olmayacakmış gibi gelirdi. Sanki sadece tek bir yol var o yol kapalıysa gidemeyecekmişim gibi gelirdi. Ama öyle değilmiş.
Sınırsız yol varmış.
Üzerine gitmek varmış.
Vazgeçmemek varmış.
Kader değişir mi değişmez mi bilmem. Yazılan bozulur mu komple silinir mi bilemem. Tek bildiğim kaderinize istediklerinizi yaşamak için gayretiniz var mı? Yok mu?
Bana çok sevdiğim bu işi yapma fırsatını veren
Aliağa Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Sayın İsmail Hakkı Ergün'e
Sonsuz teşekkürlerimi iletmek isterim.
instagram.com/elsdogallezzetler hesabımdan ve [email protected] e-mail adresinden bana ulaşabilirsiniz.
Mutlu kalmanız dileğiyle:)