Ziya Dalkılıç

Ziya Dalkılıç


82 KIBRIS

21 Ekim 2025 - 11:42


Kıbrıs Türk’tür, Türk’ün öz vatanıdır.

Bu cümle bir inancın, bir davanın, bir milletin kalbinden kopup gelen haykırışıdır.
Ve bugün o haklı ses, Devlet Bahçeli’nin kararlı ve sarsılmaz duruşunda yeniden yankılanmaktadır:
 
“Kıbrıs milli davamızdır; muhterem ecdadımızın alın teri, göz nuru, gönül suru, hatıra ve hafıza yurdudur.”
 
 
Evet, Kıbrıs sadece bir ada değildir.
Kıbrıs, Türk milletinin Doğu Akdeniz’deki onur sancaklarından biridir.
Orada dökülen kan, sadece Kıbrıs Türkü’nün değil; tüm Türk milletinin özgürlük bedelidir.
 
Bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yapılan seçimler, bazı çevreler tarafından federasyon hayaline dönüş bileti gibi sunulmak istenmiştir. Ancak Sayın Bahçeli’nin de ifade ettiği gibi:
 
“Meselenin demokratik haklarla ve sandığa saygıyla alakası hiç yoktur.
Zira mesele vatan meselesidir, millet meselesidir, beka meselesidir, güvenlik meselesidir, onur ve şeref meselesidir.”
 
 
Bu hakikat apaçıktır. Kıbrıs’ta federasyon demek, Kıbrıs Türklüğünü Rum’un kucağına itmek demektir.
Kıbrıs’ta federasyon demek, 1963’teki kanlı Noel’i, 1974 öncesinin zulmünü yeniden çağırmak demektir.
Türk milleti, o karanlık günleri unutmamıştır; unutturulamaz da.
 
Bahçeli’nin uyarısı nettir:
 
“KKTC parlamentosu acilen toplanmalı, seçim sonuçları ve federasyona dönüşün kabul edilemeyeceğini ilan etmeli ve Türkiye Cumhuriyeti'ne katılma kararı almalıdır.”
 
Bu çağrı bir siyasi hamle değil, tarihin sesidir.
Kıbrıs’ın Türkiye’den kopması asla kabul edilemez.
Kıbrıs’ın geleceği, Türkiye’nin geleceğiyle birdir, bütündür.
Kıbrıs’ta Türk askeri, Türk milletinin güvenlik hattıdır; o hattı kimse tartışmaya açamaz!
 
“Kıbrıs’ın güvenliği ve geleceği Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenlik ve geleceğiyle bir ve aynıdır.”
 
 
İşte bu yüzden “82 Kıbrıs” ifadesi bir hedef değil, bir mecburiyettir.
Sayın Bahçeli yıllar önce ne demişti?
 
“O zaman geldiğinde, şartlar oluştuğunda, tarih coğrafyaya dar geldiğinde Misak-ı Milli uyanacak; 81 Düzce’den hemen sonra 82 Kerkük, 83 Musul deme hakkının önünde hiçbir güç duramayacaktır.”
 
 
Ve bugün şartlar değişmiştir.
Doğu Akdeniz’deki güç mücadelesi, Batı’nın oyunları, federasyon tuzakları ortadadır.
Bu yüzden Sayın Bahçeli, tarihe bir kez daha not düşmüştür:
 
“Durumun aciliyetine binaen, şimdilik kısmi bir revize yaparak diyeceğim şudur:
81 Düzce’den sonra 82’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olması artık hayat memat konusu haline gelmiştir.”
 
 
İşte mesele bu kadar nettir.
Kıbrıs bir ada değil, bir dava, bir namus, bir emanettir.
Bu emaneti taşıyan her Türk, “82 Kıbrıs” diyerek hem geçmişine, hem geleceğine sahip çıkmaktadır.
 
Kıbrıs Türklüğünü Türkiye’den ayırmak isteyenlere bir kez daha sesleniyoruz:
Beşparmak Dağları’nda dökülen kan sizin değil!
O yüzden biz susamayız.
Bizim için Kıbrıs, sadece bir toprak parçası değil, vatanın ta kendisidir.
 
Ve biz diyoruz ki;
Tarihin hükmü kesindir, milletin iradesi bellidir:
 
???????? 81 Düzce’den sonra 82 Kıbrıs’tır!
 
Ne mutlu Türküm diyene!