Aliağa'da Cumartesi Pazarı Çilesi ve Beklenen Adımlar

Şimdi troller yine iş başına geçer, “yazmış olmak için yazıyor” der.

Ama varsın desinler… Çünkü biz gördüğümüzü, yaşadığımızı, milletin iç sesini yazmaya devam edeceğiz.
 
Mesele şu: Bir ülkenin ekonomisini gerçekten anlamak mı istiyorsunuz? O zaman TÜİK verilerine değil, semt pazarlarına bakacaksınız.

Aynı pazarcıdan, aynı malı alacaksınız ki bir haftada ne kadar zam geldiğini gözlerinizle göresiniz. Evet, mesele bu kadar basit.

Ama bizim Aliağa’da Cumartesi Pazarı, artık bir çileye dönüştü. Hem vatandaş için, hem pazarcı için, hem trafik polisi, hem zabıta için... Herkes mutsuz, herkes şikayetçi ama çözüm? Maalesef ortada yok.

Yumurtada Etiket Yok, Trafikte Sabır Yok, Pazarda Düzen Yok

Cumartesi Pazarı'na giden herkesin karşılaştığı bir tablo var: Karmaşa. Yumurta satan satıcılarda ilgili yasaların zorunlu tuttuğu üretim bilgileri yok.

 Etiket desen yok, temizlik desen eksik. Dışarda trafik keşmekeş.

Polis, zabıta çırpınıyor ama fayda etmiyor. İki dakika akış düzelse, hemen ardından yine kilitleniyor trafik. Hele ki bir de Enka Spor Salonu’nda maç varsa…Evlere Şenlik !

Aliağa Futbol Kulübümüz 2. Lige yükseldi, hepimizin gururu.

Ama takımımıza yakışır bir stadyum hâlâ yok.

Belediye Başkanı Serkan Acar’ın önceki yıllarda açıkladı : 

Toki sahası  ve Enka’nın bulunduğu alana yeni stadyum yapılacak.

 Projede mevcut Pazar yerinin otoparkı da bu alanın içinde görünüyor.

 Peki soruyorum: Zaten araç trafiğini kaldırmayan bu bölgeye bir de stadyum, bir de spor salonu, bir de pazar… Bu nasıl olacak? Nerede plan, nerede öngörü?

Zamanında Tansu Kaya döneminde yapılan kapalı Pazar yeri, o günlerin Aliağa’sı için yeterliydi.

Ama artık değil. O dönem Siteler Mahallesi yeni yeni gelişiyordu, çevresi boştu.
Bugünse nüfus patladı, konut sayısı katlandı. Cumartesi Pazarı ise her geçen gün daha da yetersiz kalıyor.

Resmiyette Otopark diye yapılan yer, artık Giyiim ve eşya satanların bulunmuş yer bir Pazar yeri. Yürüyen merdiven bozulmuş, meclis üyesi çıkmış sadece onu gündeme getirmiş.
İyi de bu Pazar yerinin genel sorunlarını niye kimse konuşmuyor? Neden kimse, “Bu bölge bu yoğunluğu kaldırmaz, Sayın Başkan, başka alternatifiniz yok mu?” demiyor?

Hemen biri çıkar “Yeraltı otoparkı yaparız” der.

 Ama Aliağa’nın fay hattı gerçeğini hatırlatırım.

Otogazlı araçların kapalı alana girmesi zaten yasak.
 
Bu iş plansız, hesapsız yapılamaz. Zemin etüdüyle geçiştirilemez.

Köylü Vatandaşımızı Düşünen Var mı?

Eskiden Pazar Cuma günüydü. Memurlar alışveriş rahat etsin diye Cumartesi’ye alındı.

Peki ya köylü vatandaş? Onlar düşünülmedi mi?

Bugün Şakran’dan, Helvacı’dan gelen vatandaşımız Cumartesi günü hem Pazar yapacak, hem bankada iş halledecek, hem resmi daireye uğrayacak... Nasıl olacak bu iş?

Cumartesi günü aynı anda Aliağa FK’nın maçı, Aliağa Petkimspor’un maçı, Pazar kalabalığı… Vatandaş artık ne yapsın, nereye gitsin bilemiyor!

Buradan açıkça söylüyorum: Aliağa Belediyesi ve Meclis üyeleri artık bu meseleye el atmalıdır.
 
Yeni kapalı Pazar yerleri yapılmalı. Semt pazarları artırılmalı.

Mesala Yalı Mahallesi Salı Pazarı yapılmalın  Vatandaşa nefes aldıracak adımlar atılmalı.

Aliağa artık büyük bir şehir. Kültür şehri olmayı, spor şehri olmayı hedefleyen bir yer burası. 

Ama Cumartesi Pazarı'nın karmaşasında boğuluyorsak, daha çok yolumuz var demektir.

Çünkü bu mesele sadece bir Pazar meselesi değil.

Bu mesele, şehir planlamasının, halkı düşünmenin, geleceği öngörmenin meselesidir.