Başkan Kocaoğlu: "Hiç taş ocağı açma ruhsatı vermedim"

Kozak Yaylası’nın turizmine kazandırılması amacıyla ilk kez bu yıl düzenlenen festivalde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: "Hiç taş ocağı açma ruhsatı vermedim" dedi

Editör: Aliağa Medya
04 Eylül 2018 - 00:18

Kozak Yaylası’nın turizmine kazandırılması amacıyla ilk kez bu yıl düzenlenen festivalde konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu: "Hiç taş ocağı açma ruhsatı vermedim" dedi.








Başkan Kocaoğlu:


03 Eylül 2018 - 11:26




Kozak Yaylası Festivali'nin açılış konuşmasını yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,  Kozak Yaylası gibi bir değeri gelecek kuşaklara taşımanın kutsal bir görev olduğunun altını çizerek, "Dünyanın en özellikli coğrafyalarından birinde  altın arayarak,  öbür taraftan taş çıkartarak doğayı kirletmeye hiçbirimizin hakkı yok. Ovacık altın madeninin biliyorsunuz.  Oradan çıkan altınları ülkemizin başına ne gibi dertler açtığını,  açmak istediğini hepimiz biliyoruz.  Kozak bizim servetimiz. Bu değerimizi geleceğimize, gelecek nesillere taşımak zorundayız.  Bizim kutsal görevimiz bu” diye konuştu.

Kentin pek çok bölgesinde peşpeşe açılan taş ocaklarına ilişkin tepkisini de dile getiren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biri bana söylesin; dünyanın en önemli cennetlerinden birinde, Yarımada’da neden taş ocağı açılır? Belkahve’de ihtiyacı karşılayacak kadar taş ocağı var. Her tarafa taş ocağı açılır mı? Yamanlar Gölü’nün bir kilometre yakınına taş ocağı açmak için ‘ÇED gereksizdir’ diyerek ruhsat veriliyor. Balıklıova da yine aynı şekilde. İnşaatlarda kullanılan  taş,  kum,  çakıl,  mıcır, çimento üretimi için taş ocakları bir ihtiyaç ancak bunların çevreye zarar vermeden çıkartılması gerekiyor.

Taş ocağı ruhsatı verme yetkililerinin 2008 yılında İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden alınıp İzmir Valiliği’ne devredildiğini hatırlatan Başkan Kocaoğlu, şunları söyledi: “Efem Çukuru’ndaki altın madenine de, diğer taş ocaklarına da  o zaman ki Valilik bir hafta içinde çalışma ruhsatı verdi.   Bu yetki bende iken bir  tane taş ocağı ruhsatı vermedim. Belkahve’den İzmir’e girerken tozdan, dumandan göz gözü görmüyordu. Yeni bir sisteme geçtik. Çevrenin en az etkilenmesini sağladık. Karşı tarafta Pınarbaşı ve Işıkkent’de de bir çimento fabrikası ve taş ocağı vardı.  Tam orada da aynı sistemi kuracaktık ki, elimize pasaportumuzu verdiler. Büyükşehir’den taş ocağı ruhsatı verme yetkisinin alınıp Valiliğe verildiğini bildirdiler. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve başladığım 22 Haziran 2004 tarihinden 2011 yılına kadar, haksız yere doğayı kirletmek için verilen ÇED izinlerine, planlara açtığı davaların yüzde 80-90’nını kazanmıştık, ancak 2011 yılından sonra bu durum tamamen değişti. 2011'den itibaren  haklı olarak çevremizi,  doğamızı,  insanımızı, suyumuzu,  toprağımızı korumak için açtığımız bütün davaların yüzde 90’ının kaybettik.  Çünkü adalet siyasallaştı,  yargı siyasallaştı. Yine de kaybedeceğimizi bile bile davaları açıyoruz. En azından yapılanlara karşı olduğumuzu mahkeme kararına bağlayalım,  demokratik yollardan yaptığımız mücadeleyi sonuna kadar sürdürelim diye.. Böyle bir süreç yaşıyoruz”.

Bergama Kozak bölgesinden çıkarılan granit taşına ilişkin vahşi üretimi de gündeme getiren Başkan Kocaoğlu, doğaya gelişi güzel bırakılan granit atıklarının çevreye verdiği zarara da dikkat çekti. Kocaoğlu, kuracakları granit tesisinde bu atıkları mıcıra dönüştürerek yolların alt yapısında kullanacaklarını ve yeniden ekonomiye kazandıracaklarını açıkladı.

Kaynak:Mahalli Gündem