DİSK Emekliler Sendikası 2. yılını kutladı

DİSK Emekliler Sendikası 2. yılını kutladı
Editör: Aliağa Medya
26 Şubat 2021 - 00:16
DİSK Emekliler Sendikası İzmir  Şubesi üyeleri Konak Cumhuriyet  Meydanı’nda pandemi tedbirlerine uyarak Atatürk anıtına çelenk koydu ve kuruluşunun 2. yılını kutladı.
DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ile DİSK Emekliler Sendikası Aliağa Şubesi şubesi Başkanı Sabahattin Yeşiltepe ve yönetim kurulu üyelerin yanı sıra  Emekli Sen ilçe örgütlerinin katılımıyla gerçekleşen kutlamada, Emekli Sen Ege Bölge Baş Temsilcisi Hüseyin Özkaynak, basın bildirisini okudu.
DİSK Emekliler Sendikası’nın basın açıklamasında şu ifadelere  yer verildi: Biz, Türkiye emeklilerinin temsilcisi, 13 milyon emeklinin sesi DİSK Emekliler Sendikasıyız.

25 Şubat 2021 itibariyle sendikamız resmi olarak kuruluşunun ikinci yılını kutluyor. Resmi olarak diyoruz çünkü 1995 yılından itibaren verdiğimiz mücadelenin önemli bir kısmı emeklilerin sendikal hakları olduğuna ve sendikal özgürlüklerinin tanınması gerektiğine dair ilgili makamlarla mücadele halinde geçti ve geçiyor.

Sendikal haklar ülkelerin ve devletlerin keyfiyetine ve işçilerine bir lütuf gibi gösterilmesine engel olunmak amacıyla uluslararası anlaşmalar tarafından güvence altına alınmış ve Türkiye’de bu anlaşmaları imzalayarak taraf olmuştur. Ancak, söz konusu olan 13 milyon emeklinin örgütlenmesi olduğunda sayısız kez bu hakkımız yok sayılmış ve sendikamız kapatılmıştır. Biz ise bu hukuksuz muameleye rağmen her defasında daha güçlü ve daha örgütlü bir şekilde yeniden kurulduk.

Emekli-Sen’in defalarca artık rahatlıkla baskı ve yıldırma politikası olarak tanımlayabileceğimiz kapatılma serüveni bizlere sendikal hakların ülkemizde pamuk ipliğine bağlı olduğunu ve iktidarların iki dudağının arasına baktığını kanıtlamaktan başka bir şey göstermiyor.

Ülkemizde işçi sınıfının örgütlenmesi ve emeklilerin de bu hak mücadelesinde yer almasında hem iktidarlar hem de kurulu düzen sahipleri büyük çekince duyuyor. Duymaya devam etsinler; çünkü, biz ikinci yılımızı bir önceki yıldan daha büyük, daha güçlü ve daha inatçı bir şekilde kutluyoruz! Yılmadık, yılmıyoruz ve yılmayacağız!

Emekli-Sen olarak emeklilerin ücret ve hakça yaşam taleplerinin haklı olduğunu bilmek bizi her zaman daha güçlü ve daha kararlı yapmıştır. Ancak; özellikle son bir yılda yaşadıklarımız emeklilerin mücadelesinin ne kadar gerekli ve ne kadar isabetli olduğunun bir göstergesi olarak görülebilir:

Emekli-Sen varsa emekliler toplumun ve çalışma yaşamının dışına itilemez ve yalnızlığa mahkum edilemez!

Emekliler pandemi sürecinin hemen başında evlerine hapsedilmiş ve toplumsal izolasyona maruz bırakılarak adeta kendi kaderlerine terk edilmişlerdir. Bu konuda yaptıkları her itiraz göz ardı edilmiş ve herhangi bir ücret güvencesinden ve toplumsal güvenceden yoksun bir şekilde bir yandan ülkemizin içinde bulunduğu toplumsal ve ekonomik sorunlar karşısında bir yandan da salgın hastalık karşısında yalnız bırakılmıştır. Emeklilerin örgütlü ve hak arayan, aktif siyasal yaşama katılımının sağlandığı bir ülkede tüm bunlar söz konusu olamazdı. Bu yüzden biz defalarca kapatıldık; mücadelemizin haklılığından güç alarak defalarca yeniden kurulduk. Emekli-Sen varsa emekliler toplumun ve çalışma yaşamının dışına itilemez ve yalnızlığa mahkum edilemez!

Emekli-Sen’i susturmaya ve haklı mücadelesinden döndürmeye gücünüz yetmez; yetmeyecek!

Ülkemizin dört bir yanında iktidar partisi ve ona bağlı kuruluşlar kongre ve konferanslarını pandemi süreci boyunca kesintisiz ve kapalı alanlarda, pandemi dolayısıyla oluşan sağlık önceliklerini hiçe sayarak gerçekleştirirken Emekli-Sen olarak bizim ve hatta daha birçok kurumun kongreleri iptal edilmiştir. Pandemi sürecinden en çok etkilenen kesimlerin başında gelen emeklilerin bir araya gelerek sözlerini söyleme imkânları ellerinden alınmış; emekli zamlarına ilişkin eylemlerimiz başta olmak üzere hak aramak için ne zaman sesimizi duyurmak istesek eylemlerimiz ve basın açıklamalarımız engellenmeye çalışılmıştır. Emekli-Sen’i susturmaya ve haklı mücadelesinden döndürmeye gücünüz yetmez; yetmeyecek!

Türkiye artık iktidarın çizmiş olduğu kalıplara sığmamaktadır. Sığmayacaktır! Emekli-Sen ikinci yılında hem gençlerle hem de işçi ve emekçilerle yan yana mücadele etmekten büyük bir onur ve gurur duymaktadır!

Hem ülkemiz hem de dünyamız kara bir dönemden geçmekte ve patronlar kârlarına kâr katarken işçiler ve emekçiler her geçen gün ağır baskı ve sömürü koşullarında çalışmaya ve diğer yandan da virüsle mücadele etmeye çalışmaktadır. Emekli-Sen’in mücadelesi yalnızca emekli işçi ve emekçilerin değil; aynı zamanda hali hazırda aktif çalışma yaşamında bulunan işçilerin ve emekçilerin mücadelesiyle bir arada yürüdüğünde ve onlarla beraber hak arama mücadelesine katkıda bulunduğunda değerlidir ve anlam kazanmaktadır.

İktidarın herkesi terörist ilan eder tutumu ve yaptırımları bizleri tıpkı Boğaziçi Üniversitesi’nde direnen torunlarımız gibi yıldırmamakta; aksine memleketimizle olan bağımızı güçlendirmektedir. İstiyorlar ki her olumsuzluk ve her hak gaspında susalım ve ses çıkarmayalım. Son birkaç aydır görüyoruz ki en yaşlısından en gencine Türkiye artık iktidarın çizmiş olduğu kalıplara sığmamaktadır. Sığmayacaktır! Emekli-Sen ikinci yılında hem gençlerle hem de işçi ve emekçilerle yan yana mücadele etmekten büyük bir onur ve gurur duymaktadır!

Emeklilikte insan onuruna yaraşır ücret almanın,

Emekli ücretlerinin sadece enflasyona endeksli değil; milli gelir artışı da göz önüne alınarak belirlenmesinin,

Emekli ücretleri arasındaki farklılıkların giderilmesi için acilen bir intibak yasasının hayata geçirilmesinin,

Emeklilikte yaşa takılanlar adı altında yaratılan sorunun bir an önce eşitlikçi bir biçimde çözüme kavuşturulmasının,

Sağlık hizmetlerinde katkı payının kaldırılmasının ve kamusal sağlık hizmetinin sağlanmasının,

Emeklilikte yaşayabileceğimiz güvenli çevre şartlarının oluşturulmasının,

Toplumla ilişkilerimizin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının,

Bizleri ilgilendiren her türlü politikanın hazırlanma sürecine aktif olarak katılmanın ve

Tüm bunlar için toplu sözleşmeli sendikal hakkımızın tanınmasının mücadelesini veriyoruz.

Taleplerimiz açık ve nettir!

Baskılar ve yıldırma politikalarının karşısında yılgınlık değil direniş göstermek üzere yıllardır sürdüğümüz mücadelemizin bayrağını daha da yükseltmek için tüm inancımızla yolumuza devam ediyoruz.

Biliyoruz ki bizim geçmişimiz ne iki yıl önce Ankara Valiliği’ne verdiğimiz kuruluş dilekçemize dayanır ne de 1995 yılına dayanır. Bizim tarihimiz Anadolu toprakları kadar eski ve dünyanın dört bir yanındaki emek mücadelesiyle birlikte ilerlemektedir. Sendikal hak ve özgürlüklerin engellenme çabası da aynı şekilde bu tarih kadar derine inmektedir. Geldiğimiz noktada; bir an olsun yılgınlığa düşmeden ve gücümüzü kaybetmeden, aksine örgütlülüğümüzü ve gücümüzü artırarak mücadelemizi sürdürme kararlılığında olduğumuzu ilan ediyoruz!”