TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a "Fahri Doktora" unvanı verildi

Ege Üniversitesinin “Dev Projelerine” Meclis Başkanı Binali Yıldırım’dan Tam Destek Ege Üniversitesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla açıldı

TBMM Başkanı Binali Yıldırım'a "Fahri Doktora" unvanı verildi
Editör: Aliağa Medya
05 Ekim 2018 - 00:09

Ege Üniversitesinin “Dev Projelerine” Meclis Başkanı Binali Yıldırım’dan Tam Destek





Ege Üniversitesi 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılı, TBMM Başkanı Binali Yıldırım’ın katılımıyla açıldı.  Ege Üniversitesi (EÜ) tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Binali Yıldırım'a “Fahri Doktora” unvanı verildi.  Ege Üniversitesinin akademik açılışında Rektör Budak tarafından aktarılan dev projelere Meclis Başkanı Binali Yıldırım’dan tam destek geldi.



Ege Üniversitesi’nde  (EÜ) Akademik Açılış ve Fahri Doktora Tevcih Töreninde konuşan Meclis Başkanı Binali Yıldırım, “Ege Üniversitesi tarafından şahsıma tevcih edilen fahri doktora unvanı dolayısıyla ve gösterilen güvenden dolayı Ege Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, başta olmak üzere senato üyelerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyorum” dedi.

Ege Üniversitesi Prof. Dr. Yusuf Vardar –MÖTBE-  Kampüs Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen Akademik Açılış Törenine; TBMM Başkanı Binali Yıldırım, İzmir Valisi Erol Ayyıldız, İzmir Milletvekilleri, Ege Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Necdet Budak’ın yanı sıra çok sayıda protokol mensubu, akademisyen ve öğrenci katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başlayan törende, “EÜ Tanıtım Filmi” ve “Meclis Başkanı Binali Yıldırım Belgeseli” gösterildi.

Meclis Başkanı Binali Yıldırım’ın özgeçmişinin okunmasının ardından Meclis Başkanı Yıldırım’a Ege Üniversitesi tarafından “Fahri Doktora” unvanı verildi.

“Bu topraklarda terörün kökünü kazıyacağız”

Kendisi için hazırlanan tanıtım filminin ardından kürsüye gelen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, Batman’da şehit düşen askerlere rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Yıldırım, “Alçak bölücü terör örgütü canileri bu sabah arama tarama görevi için sahaya çıkan jandarmalarımıza tuzak kuruş, el yapımı patlayıcının uzaktan patlatılması sonucu kahraman mehmetlerimizden bazıları şehit olmuş, bazıları da yaralanmıştır. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifaları, şehit yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Hangi alçak yola başvururlarsa vursunlar, şunu cümle alem bilmelidir ki bu topraklarda terörün kökünü kazıyacağız. Devletimizin bu kararlığı vardır. Bu canilerin yapmaya çalıştıkları da son zamanlarda teröre karşı verilen mücadelede elde edilen mutlak başarılı sonuçlar karşısında can havliyle yaptıkları hareketlerdir” dedi.

“Üniversiteler tek tip insan yetiştirme merkezleri değildir”

Kendisine tevcih edilen fahri doktora unvanı için üniversite yönetimine teşekkür eden Yıldırım, üniversitelerdeki eğitim sistemine değinerek, “Üniversiteler tek tip insan yetiştirme merkezi değildir.  Şablon burada olamaz. İnsan burada hayatın dinamik akışına göre kendini geliştirir, şekillendirir. Üniversitelerde öğrenciye ezber dayatılmasında bulunulmamalıdır. Çünkü bilimsel hürriyetin merkezidir. Fikirler akademik yapının temelidir, hiçbir zaman tehdit altında olmamalıdır. Güvenlik ve özgürlük ortamında her şey tartışılmalıdır. Üniversitelerde olabildiğince özgün araştırma fırsatı tanınmalıdır. Ne yazık ki kafanın içindeki fikirlerle değil de kılık kıyafetle uğraşılan dönemleri yaşadık. Çok şükür bir daha bahsi açılmamak üzere bu çağ dışı dönemler geride kaldı. Biz, ‘Bana bir harf öğreten kırk yıl kölesi olurum’ inancından gelen insanlar olarak bilim öğretene her zaman saygı duyarız. Öğretim üyelerine gösterilen saygı, bilime ve üretilen bilgiye gösterilen saygıdır. Eğitim doğumla başlar ve bir ömür boyu devam eder.  İnsan öğrenmeyi bıraktığı anda yaşlanmıştır. Öğrenmeyi terk eden kişi ister 20 ister 80’inde de olsun yaşlıdır” diye konuştu.

“Gelişmiş Türkiye, gelişmiş üniversitelerle mümkün olacak”

Gelişmiş Türkiye’nin gelişmiş üniversitelerle mümkün olacağını dile getiren Yıldırım, “Türkiye’de 1950’ye kadar sadece 3 üniversite vardı. İstanbul Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Ankara Üniversitesi. Bu üniversitelere 1955 yılında benim doğdum sene, rahmetli Adnan Menderes Döneminde 4 üniversite de ilave edildi. Bunlardan biri de çatısı altında bulunduğumuz Ege Üniversitesi. 1960 darbesine maruz kaldığımızda güzel ülkemizde sadece 7 üniversite vardı. 2002 yılında başlattığımız üniversiteleri yurdun geneline yayma hamlesiyle, bugün toplam üniversite sayımız 206’ya ulaştı. Bunlarda 129’u devlet üniversitesi, diğerleri de özel ve vakıf üniversiteleri. Bugün üniversite olmayan hiçbir ilimiz kalmamıştır” dedi.

Tarihimizde hiçbir zaman batının karanlık dönemini çağrıştıran orta çağ olmadığını ifade eden Yıldırım, orta çağın batılıların yaptığı tanımlama olduğunu, Türk tarihine uyarlandığını hâlbuki Türkiye’nin batı karanlıklar içinde yüzerken dünyaya ışık saçtığını söyledi.

2002’de alt yapı bakımında dünya sıralamasında 39’uncu olduğunu ifade eden Yıldırım, 2017 sonunda 8’inci sıraya yükseldiğini, dünyanın alt yapı bakımında gelişmiş sekizinci ülkesi Türkiye olduğunu ve bunu 10 yılda yaptıklarını dile getirdi.

“Endişeye mahal yok”

Türkiye’nin ekonomik sıkıntı yaşadığına da işaret eden Binali Yıldırım, “Bu bir sır değil, bir ekonomik sıkıntı yaşıyoruz. Bu ekonomi sıkıntının sebepleri de doğurduğu sonuçlar da bellidir, endişeye mahal yoktur. Türkiye buna benzer sıkıntıları yaşamış, bu sınavlardan her seferinde tecrübe ve başarıyla çıkmasını bilmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişimiz ile küresel operasyonlar sonucu karşı karşıya kaldığımız bu durum, alınan tedbirlerle bertaraf edilecek ve ülkemiz zaman kaybetmeden geleceğe emin adımlarla yürüyecek. Biz bugünün sıkıntılarına değil geleceğe odaklanalım. Milli geliri nasıl yükseltebilir bunun hesabını yapalım” dedi.

Bugün dünyada huzursuzluklar, iç savaşlar olduğunu ve bunun temelinde adaletsizliğin yattığına dikkat çeken Yıldırım, “Bu dünyadaki refahın adaletsiz dağılımından kaynaklanıyor, işin özü budur. Ne demek istiyorum? 80 insanın elinde tutuğu servet, dünya nüfusunun yarısının kazandığı paraya eşittir. Eğer adaletli dağılım olsaydı biz göçü de konuşmayız, mültecileri de konuşmayız. Adil paylaşım olamamış var bir de gücü elinde bulunduran ikinci dünya savaşından sonra birleşmiş milletler oluştu, 5 ülkeye görev verildi. Savaş çıkmasını önleyin. Kim belirledi bu 5 ülkeyi, ikinci dünya savaşını kazanan ülkeler. Bu statüko geldiğimiz noktada işe yaramıyor. Tersine dönmüyor. Sorunlara çözüm üretmekten ziyade, sorunları büyütmeye sebep olmaktadır. Afganistan’a barış götüreceğiz diye gidenlerin, geldiği nokta ortadır. Bugün ırak 20003’teki işgal öncesinde daha mı iyi? Bugün Suriye 8 yıl önceki durumunda daha mı iyi. Geldiğimiz durum maalesef geçmişi aratacak şekildedir” diye konuştu.

“Bu topraklarda doğduk, bu topraklarda öleceğiz”

Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafyanın ateş çemberi olduğunu dile getiren Yıldırım,  “Bu bizim kaderimiz, bu topraklarda doğduk bu topraklarda öleceğiz.  Ancak bu kaderi bu toprakların etrafında yaşayan insanların geleceği için umuda dönüştürmek, refaha dönüştürmek ve sessizlerin sesi olmak yolunda büyük adımlar atmamız gerekiyor. Birbirimizi eleştirerek, yiyip tüketerek bu hedeflere ulaşamayız. Bu topraklar hepimizin, gidecek başka yerimiz de yok. Birbirimize ışık tutacağız. Birbirimizi yıpratırsak bunlardan sadece düşmanlarımız sevinir. Yükseköğretim görenlerin sayısı artırmak gerekiyor. “Artık ‘ne iş olursa yaparım’ diyen mesleksiz evladımız kalmamalıdır. Türkiye bölgenin istihdam üstü haline gelmelidir. Bunu gerçekleştiririz insanımız vize kuyruklarına katılmaz, pasaportumuzu dünyanın her  yerinde itibar görür. Terör gençlerimizin geleceğini istismar ediyor. Devletimizi ebedi müddet kılabilmenin yolu da budur" dedi.

Egeli gençlere seslendi

Gençlere de seslenen TBMM Başkanı Binali Yıldırım, “Hayat bir mücadele, mezun olduktan sonra mücadeleye devam edeceksiniz. İşsizlik dünyanın ortak sorundur. Küresel boyutta üniversite mezunları arasında da işsizlik oran en fazladır. Biz de genç işsizlik de artma eğilimi var.  Afrika’da genç işsizlik yüzde 43, Orta Doğu’da  42, Avrupa’da yüzde 24-34 arasında değişiyor. Bizim de içinde bulunduğumuz grup. Bu şartlar altında kendimizi daha iyi yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Hayalleriniz heyecanını kaybetmeden geleceğe bakın. Çok okuyacaksınız. Öğrendiğiniz her yeni şey sizi de yenileyecek. Öğrenmeyi bıraktığınız an yaşlandığını hissedeceksiniz. Hayatta muvaffak olanlar kendilerini yenileyip geleceği ön görerek hazırlayanlardır. Mutlaka bir yabancı dile hakim olarak öğrenmeniz gerekiyor. Geleceğin dünyasında söz sahibi olmak istiyorsak teknolojinin sahibi olmak mecburiyetindeyiz. Şu anda güç silah değil güç bilgidir. İnandığınız gibi yaşayın, yaşadığınıza sakın inanmayın. Tecrübenin yegâne okulu hayattır. Unutmayın akıllı insan başkalarının tecrübesinden yararlanan insandır. Hayat mutlaka tebessüm ederek bakın. Hiç ama hiç ümitsiz olmayın. Aydınlık, başarı, saadet dolu nice yıllar sizi bekliyor” dedi.

Ege Üniversitesi için gerekli olan fiziksel dönüşüm ve güneş enerjisi projesi için desteklerini açıklayan Meclis Başkanı Yıldırım, “Ege Üniversitesi’nin GES Projesi olduğunu duyduk, güneş panelleri ile kendi ışığını alarak bedavadan elektrik üretecek.  Bu projenin de yerli imkânlarla yapılması güzel. Ege Üniversitesi’nin eğitim öğretim birimleri,  hastanesi,  sosyal alanları, yaşam alanları, lojmanları, yeşil alanları ile kendi içinde kaynağını üreterek yenilenmesi gerekiyor. Üniversitenin yeni başlatan ele alınması ve kendi içinde dönüşümü sağlanması mümkün. Bununla ilgili bir çalışma inşallah başlatacağız” dedi.

“Ege Üniversitesi ailesi olarak tek yumruk olduk”

Konuşmasına Batman’da askeri aracın geçişi sırasında el yapımı patlayıcının infilak etmesi sonucu şehit olan askeri anarak, hain saldırıları kınayarak başlayan Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Ege Üniversitesinin, 63 yıllık geçmişiyle, 67bin 227 öğrencisi ve 10 bin 165 çalışanıyla ülkemizin en köklü üniversitelerinden birisi olduğunu söyledi.

Rektör Prof. Dr. Necdet Budak, “Rektör  olarak  atandığım  günden itibaren  Üniversitemizde eksikliğini hissettiğim “gönül bağı ve aidiyet duygusu ”nu tesis etmek için birçok faaliyet gerçekleşirdik. Her akşam mesai bitiminden sonra “Rektörle Akşam Çayı” programında bin 814 hocamızla bir araya geldik. Tüm akademik ve idari personelimizle tek tek el sıkıştık, hasbihal ettik. Bunun üzerine belki de ülkemizde bir ilk olan “Ege Üniversitesi Gelecek Şurası’nı yaptık. Ege Üniversitesi ailesi olarak tek yürek, tek yumruk olduk” dedi.

Türkiye’nin bedelli bir coğrafyada yer aldığını ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Biliyoruz ki Türkiye yalnız bir ülke, biliyoruz ki Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi tek bir çıkış yolumuz var, o da; Eğitim, Bilim ve Fen’dir. Dün Cumhurbaşkanımızın külliyede dediği gibi üniversiteler topluma öncülük etmeli ve ekonomik rekabete katkı sunmalıdır. Çünkü üniversite akıl demek, bilgi demek, paylaşmak demek, öncü olmak demek, gelecek demek, umut demektir. Ege Üniversite olarak ülkemizin 2023 - 2053 - 2071 hedefleri doğrultusunda kalkınmada öncelikli alanlar ve YÖK’ün üniversitemiz için ön gördüğü hedefler yönünde milli bir ruhla çalışıyoruz” diye konuştu.

8 bin kişilik yurt projesi

Üniversite olarak öğrenci odaklı çalıştıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Üniversitemizin her bir çalışanı ve öğrencisi cep telefonu, sosyal medya ve Turkuaz Masa üzerinden rektörüne kolaylıkla ulaşabiliyor. 67 bin öğrencisi olan Ege Üniversitesi’nde 4 bin kişilik yurt olmasını üzüntüyle karşılıyoruz. 8 bin kişilik yurt projesinin girişimini Gençlik ve Spor Bakanlığı nezdinde yaptık. Yeni düzenlemelerle yeşil kampüs, sürdürülebilir üniversite konsepti ile birçok alanda peyzaj ve bisiklet kullanımına yönelik çalışmaları devreye soktuk. Göreve geldiğimiz günden itibaren, 3bin 500 araçlık otopark, 57bin 731 metrekare alan düzenlemesi, 10bin 260 metrekare yeni çim alanın oluşturulması ve bin 400 m’lik bisiklet yolu düzenlemesini tamamladık” dedi.

Egeli gençlerin son bir yılda kütüphane kullanımının 3 kat arttığını vurgulayan Rektör Prof. Dr. Budak, “ Kütüphane bütçesini arttırdık. Kütüphane kullanım saatlerini gece yarısına kadar uzattık ve vize - final dönemlerinde 24 saat açık tuttuk. Öğrencilerimize 30 farklı dilde yabancı dil öğretimine yönelik olarak eğitim seti satın aldık. Öğrencilerimizin wi-fi ve internet kullanımına yönelik olarak kampüs internet alt yapısını güçlendirdik. Öğrencilerimizin yoğun olduğu bölgelerde su sebilleri koyduk. Öğrencilerimize yemek bursu anlamında  yüzde 1500 oranında artış sağladık. Üniversitemizin WEB sayfası yeniden düzenledik. Üniversite genelinde kullanılan tüm dijital sistemlere SSO üzerinden tek şifre ile çalışabilecek hale getirdik. Bir çok birmimizi yeniden yapılandırdık. Gençlik ve Spor Kulübünü bir çok branşta aktif hale getirdik. Üniversitemiz Geleneksel Bahar Şenliklerini 4 yıl aradan sonra yeniden başlattık” dedi.

“Türkiye'nin geleceği sanayi-üniversite işbirliğidir”

Türkiye'nin geleceğinin sanayi-üniversite işbirliğinde olduğunu söyleyen Rektör Prof. Dr. Budak, “Yaz boyunca akademisyenlerimizle 20’nin üzerinde OSB, Ticaret ve Sanayi Odaları, Borsa ve STK’ları ziyaret ettik ve bu doğrultuda çeşitli iş birliği protokollerine imza attık. Son bir yıl içerisinde YÖK nezdinde uluslararasılaşma kapsamında pilot üniversite seçildik. Erasmus Programı ile öğretim elemanı ve öğrenci değişimine önem veriyoruz. 117 farklı ülkeden toplam bin 349 uluslararası öğrencimizi misafir ediyoruz. Yine eğitim anlamında son bir yıl içerisinde bir çok akademik birimimizin akredite olmasını sağladık. Öğretim üyesi atama kriterleri yönergesini Senatonun onayı ile YÖK’ün onayına sunduk. Akademik Veri Yönetim Sistemi (AVESİS) yazılımını üniversitemize kazandırdık.  Üniversitemizin,  eğitim  ve  araştırma  anlamında görünebilirliğinin artmasıyla 11 yabancı değerlendirme kuruluşunun ülkemiz üniversiteleri arasında yaptığı sıralamalarda, ilk 3 ile 6 arasında yer aldık. Son olarak URAP’ın yaptığı sıralamada ise 7. sırada yer aldık” diye konuştu.

Araştırma üniversitesi olmak için yoğun bir çalışma yaptıklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, “Nitekim bu anlamda TÜBİTAK- ARDEB programına göre son bir yılda Ege Üniversitesi TÜBİTAK’a en fazla proje sunan ve kabul alan üniversitedir. Bunun için emeği geçen akademisyenlerime teşekkür ediyorum. Ayrıca YÖK-100/2000 Projeleri kapsamında 196 bursiyer ile en fazla bursu alan üniversite olduk. Üniversitemizde BAPSİS yazılım programıyla liyakat sistemini getirdik. Artık Ege Üniversitesi’nde doktorasını yapmış genç bir araştırıcı hocasına, dekana, dekanın oluşturduğu alt komisyona ya da rektöre herhangi bir bağımlılık hissetmeden 7/24 elektronik ortamda proje sunabilecektir. Türkiye'nin yüzde 100 üniversite sermayeli teknoparkı olan Ege Teknopark’ın kapasitesini büyüttük. Araştırmalarımızın  sanayiciye  aktarımı  noktasında  Sayın Cumhurbaşkanımızın ve sizlerin desteğiyle; Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ege Üniversitesi ve Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) finansmanı ile Üniversitemizde Yetkinlik ve Dijital Dönüşüm Merkezi (Model Fabrika) kuruyoruz” dedi.

“Sağlık Kampüsü ve Enerji Projesine Destek Bekliyoruz”

Başta Tıp Fakültesi Hastanesi olmak üzere üniversite bünyesindeki birçok binanın ciddi deprem riski taşıdığını vurgulayan Prof. Dr. Budak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının da desteğiyle gerçekleştirilecek fiziksel dönüşüm ve “Sağlık Kampüsü” yapımı ile daha güvenli bir eğitim ve araştırma ortamının oluşacağını söyledi. Üniversitenin yıllık 26 milyon TL elektrik ve doğalgaz enerji masraflarının olduğunu belirten Prof. Dr. Budak, “Güneşin bol olduğu coğrafyamızda bir bütün alan üzerine kurulu yerleşkemizin güneş enerjisinden yararlanarak devletin tasarruf sağlaması konusunda Güneş Enerjisi Enstitüsü ile geliştirdiğimiz yaklaşık 35 milyon TL’lik ve kendini 4 - 5 yılda amortismanını sağlayacak projenin yatırım programına alınmasını diliyoruz” diyerek bu proje ile ilgili destek beklediklerini dile getirdi. Üniversite personeline ve öğrencilere seslenen Prof. Dr. Budak, “Hepinize başarılı ve mutlu bir akademik yıl diliyorum. Umutlarımız hiç eksilmesin, yolumuz hep aydınlık ve açık olsun”  diyerek konuşmasına son verdi.

EÜ Öğrenci Konsey Başkanı Mehmet Tok, öğrenciler adına gerçekleştirdiği konuşmada; yeniliklere öncü, etik ve ahlaki değerleri temel alan bir üniversitenin üyesi olmaktan gurur duyduklarını söyledi.

Program sonunda Meclis Başkanı Yıldırım, 2018-2019 Eğitim Öğretim Yılında Ege Üniversitesi’ni yüksek puanla kazanan öğrenciler ile ulusal ve uluslararası alanda ödül alan akademisyenlere ödül takdiminde bulundu.





Kaynak: İzmir Basın Grubu