Petrol-İş Sendikası, İşvereni Sorumlu Davranmaya Çağırdı.

  Petrol-İş Sendikası ile Tüpraş arasındaki Toplu iş görüşmelerindeki  anlaşmazlıklar nedeniyle Taraflar bu gün arabulucu çağrısıyla masaya  dün sabah saatlerinde başlayan görüşmeler devam ederken   R

Petrol-İş Sendikası, İşvereni Sorumlu Davranmaya Çağırdı.
Editör: Aliağa Medya
07 Mayıs 2019 - 01:53
  Petrol-İş Sendikası ile Tüpraş arasındaki Toplu iş görüşmelerindeki  anlaşmazlıklar nedeniyle Taraflar bu gün arabulucu çağrısıyla masaya  dün sabah saatlerinde başlayan görüşmeler devam ederken   Rafinerisi giriş kapısı önünde dün de uyarı eylemi devam etti.

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi Başkan Yardımcısı Mevlüt Çınar tarafından  Rafine önünde yaptığı açıklamada, şunları söyledi."Değerli arkadaşlar bugün saat 10.00'da arabulucu öncülüğünde Genel Merkezimizde görüşmemiz başlayacak. Oradan çıkacak sonuçla bizde bur da yol haritamızı belirleyeceğiz.İşverenin arabulucu sürecini iyi değerlendirmesi gerektiğini düşünüyoruz.Şu çok iyi bilinmelidir ki bundan sonraki sürecimiz daha farklı ilerleyecektir.Arkadaşlar bizim buradaki birliğimiz ve dik duruşumuz masadaki arkadaşlarımıza güç verecektir.Bunun bilinciyle hepinizi selamlıyorum"diye konuştu.

TÜPRAŞ'TA İŞVERENİ UYARIYOR, SORUMLU DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ!

Dün gece saatlerinde Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulun Tüpraş 'ta devam eden sözleşme sürecine ilişkin   bir açıklama yayınladı. Petrol-İş Sendikası Merkez Yönetim Kurulu Sosyal Medaya hesabında yaptığı açıklamada "

Ülkemizin en büyük sanayi kuruluşu olan TÜPRAŞ'ta, 2019-2020 dönemini kapsayan toplu sözleşme sürecinde herhangi bir müzakere zemini kurulamamış ve gelinen aşamada tarafsız arabulucu tayin edilerek ilk toplantısı dün gerçekleştirilmiştir.


TÜPRAŞ sözleşme görüşmelerinin geldiği bu nokta, işverenin idari maddelerde ön koşullar öne sürmesi ve uzlaşma çabasına dahi yer bırakmayacak olumsuz tavrının sonucudur. İşveren, bu sözleşme döneminde daha öncekilerden farklı bir tutum geliştirmekte ve süreci salt hukuki prosedürlerin tüketilmesi biçiminde ele almaktadır. Bu tutum, işveren açısından sözleşmenin Yüksek Hakem Kurulu'nda bağıtlanmasının tercih edildiğini göstermektedir.

Grev yasağı olan TÜPRAŞ'ta işverenin böyle bir tercih içerisinde olması, kuruluşundan bugüne kadar işyerinde tarafların sorumlu tavrı ile inşa edilmiş sözleşme yürütme kültürüne ve tesis edilmiş çalışma barışına büyük zarar vermektedir.

Sendikamız ve TÜPRAŞ işçisi, işyeri kültürüne uygun biçimde sözleşme masasında kalarak sonuna kadar müzakere etme ve işverenle anlaşma hassasiyeti içerisinde olmuştur. Buna karşılık işveren, 3 yıllık sözleşme, mazeret izinleri ve vardiya sisteminin değiştirilmesi gibi idari konuları, sözleşme görüşmelerinin bir koşulu olarak dayatmaktadır. TÜPRAŞ'ta toplu sözleşme süreçleri, dayatmalarla ve diyaloğa kapıyı kapatan bir yaklaşımla asla sürdürülemez.

TÜPRAŞ'ta gerçekleştirdiğimiz çeşitli eylemlerle, işverene uyarılarımızı yaparak anlaşma zemininin oluşturulması çağrısında bulunduk. Mesaj ve tepkilerimizi, TÜPRAŞ'a ve burada yürütülen faaliyetin önemini ve özelliklerini gözeterek verdik.

Rafinerilerin Türkiye ekonomisi için nasıl stratejik bir önemi olduğunu en iyi TÜPRAŞ işçisi bilmektedir. Ancak işveren, bu sorumlu ve hassas tavrımıza karşın, uzlaşmaya yanaşmamakta ve mesajlarımıza kulak tıkamaktadır.

Bugün sözleşme sürecinde içinde bulunulan yeni safhanın, işyerinde yıllara dayanan endüstriyel ilişkiler sistemine uygun biçimde, bir fırsata dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ve bir kez daha altını çiziyoruz; TÜPRAŞ işçisi, yıllardır alınteri ve mücadelesi ile elde ettiği kazanımların, dayatma ve pazarlık konusu yapılmadığı takdirde her türlü müzakereye açıktır.

İşvereni, aynı sorumlu tavrı göstermeye davet ediyoruz; Toplu sözleşme süreci, işyerinin sözleşme yürütme kültürü ve çalışma barışına uygun olarak iki tarafın ortak akıl ve iradesiyle nihayetlendirilmelidir. Bu mesajlarımızı dikkate almayan ve duruma duyarsız kalan işveren, bizi sesimizi daha fazla yükseltmeye ve üretimden gelen gücümüzü daha fazla hissettireceğimiz eylemlere zorlamaktadır.

Stratejik bir sektörde yer alan TÜPRAŞ'ta faaliyetlerin aksaması ve piyasanın bundan olumsuz etkilenmesinden en çok TÜPRAŞ işçisinin rahatsız olacağı bilinmelidir.

İşverene buradan bir kez daha sesleniyor, sorumlu davranmaya çağırıyoruz...! Toplu sözleşme sürecinde, Yüksek Hakem Kurulu'na bırakılmadan, her dönem olduğu gibi karşılıklı anlayış ve sağduyu çerçevesinde bir anlaşma sağlanmalıdır" İfadelere yer verdi.