MHP'nin Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı'nın dördüncüsü İzmir'de yapıldı

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu belirterek, "İnşallah muhalefet de bu demokratik atılım karşısında 'bir kelimesini okumadan reddetme' yolunu seçmez diye düşünüyorum ama bu konuda umutlarımın çok az olduğunu da biliyorum." dedi.

MHP'nin Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı'nın dördüncüsü İzmir'de yapıldı
Editör: Aliağa Medya
23 Ekim 2023 - 10:55

MHP'nin " temasıyla İzmir'de bir otelde düzenlediği Genişletilmiş Bölge İstişare Toplantısı, İzmir, Manisa, Uşak, Aydın, Muğla, Denizli ve Burdur'dan milletvekilleri, belediye başkanları, il ve ilçe başkanları, belediye meclis üyeleri ve partililerin katılımıyla yapıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, Gazze'ye yapılan saldırılar karşısında dünyanın seyirci kaldığını belirterek, başta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu olmak üzere katliamın tüm faillerinin Uluslararası Ceza Mahkemesinde yargılanması ve tutuklanması gerektiğini söyledi.
2024 yılında yapılacak yerel seçimlerin önemine değinen Yıldız, "Merkezi yönetimle Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Adana, Mersin gibi seçim çevreleri arasında ortaya çıkan uyumsuzluğu, çatışmayı ortadan kaldırmak, zilletin kontrolünde bulunan belediyelerdeki yağma ve talanı ortadan kaldırmak ve Cumhur İttifakı adaylarının kazandığı belediyelerin sayısını artırmak öncelikli hedefimizdir." diye konuştu.
Yıldız, Türkiye'nin yeni bir anayasaya ihtiyacı olduğunu, partilerinin ve AK Parti'nin hazırladığı anayasa taslağının önümüzdeki günlerde bir araya getirileceğini kaydetti.
Yeni anayasayla demokratik sürecin taçlanacağını ifade eden Yıldız, şöyle konuştu:
"İnşallah muhalefet de bu demokratik atılım karşısında 'bir kelimesini okumadan reddetme' yolunu seçmez diye düşünüyorum ama bu konuda umutlarımın çok az olduğunu da biliyorum. Siyasi Partiler ve Seçim Kanununda yeni sisteme uygun olarak düzenleme yapılmalıdır. Bildiğiniz gibi bu kapsamda çok önemli bir değişiklik yaptık. İki yıl önce seçim barajını yüzde 7'ye düşürdük. Demokrasi, demokratik olgunluk içerisinde ve uzlaşı kültürüyle yapılmalıdır. Muhalefet, 'ben sizin hiçbir şeyinizi dinlemem' dedikçe bu ülkede alacağı hiçbir mesafe de yoktur."
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise partilerinin "önce ülkem ve milletim sonra partim ve ben" anlayışını rehber edindiğini belirterek, Meclisin en çalışkan ve üretken partisi olarak denge ve denetim görevini sürdürdüklerini dile getirdi.
Toplantıda, MHP Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu, MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin ve Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün de birer konuşma yaptı.
MHP İzmir İl Başkanı Veysel Şahin'den önemli açıklamalar geldi. Şahin, şunları söyledi:
"Gönül coğrafyamızda son günlerde yaşanan olaylar Türk’ün neden ve niçin güçlü olması gerektiğini bir kere daha bizlere hatırlatmaktadır. Bebeklerin, çocukların ve masumların katledildiği ve olan vahşetin medeni batı tarafından seyredildiği acılar yaşıyoruz Gönül coğrafyamızın bir yerinde bir insanın burnu kanasa, bizim yüreğimiz yanar! Filistin’de yaşanan insanlık dışı vahşet, maalesef her gün şiddetini arttırmakta ve kaybedilen can sayısı hızla yükselmektedir. Artık tahammülümüz kalmamıştır. Büyük ve Güçlü Türkiye artık gerçekleşmeli, Türk’ün Dünyaya Nizam Verme çağı açılmalıdır. Hepimiz biliyoruz ki Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi ve ülkücü Türk milliyetçileri olmasa Türkiye küresel emperyalizmin kontrolü altına girecekti. Şükürler olsun ki 50 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’nin bir Türk Devleti olduğunu haykıran Türk Milliyetçileri var. Elli yıldır Türk Devleti Küresel Güç olmalı, Türkiye Lider Ülke olmalı diyerek bu ülkü yolunda mücadele eden Türk Milliyetçileri var. Dünyada yaşanan olayları gördükçe bugün yaptığımız görevin ne büyük bir görev olduğunu bir defa daha anlamış bulunuyoruz"
BEKLENEN MÜCİZENİN MÜJDECİSİ
MHP'li Şahin sözlerine şöyle devam etti:
"Gelişen olaylar ve değişen şartlar Türk Milliyetçilerinin omuzlarına tarihi bir sorumluluk yüklemiştir. Bu sorumluluklar sebebiyle hepimize ayrı ayrı vazifeler düşmektedir. Türklüğün bu yeniden doğuş çağında vazifesini hakkiyle yapmayan vebal altındadır. Bir yanda maddi ve fiili esaretten yılan ve Huzur Arayan insanlık diğer yanda Türk Dünyası ve diğer yanda da Mazlum İslam coğrafyaları hep bizi beklemekte ve yolumuzu gözlemektedir. Liderimizin tespit ve ifadeleri ile Dünyanın Yeni Bir Türk Mucizesinden Başka Şansı Kalmamıştır. Cumhuriyetimizin Yüzüncü Yılı, Türk ve Türkiye Yılı beklenen mucizenin müjdecisidir.
YILMAK YOK!
Önümüzde başarıyla geçireceğimiz bir seçim daha var. Türk Milletinin yerel yönetimlerle merkezi yönetimler ikilemini ortadan kaldırma. Devlet ve yerel hizmetleri tek bir hedefe yönelmek artık mecburiyet olmuştur. Ülke kaynaklarımız, insanımızın alınteri ve emekleri PKK Yandaşı HDP Belediyelerinde ve Bankamatik merkezili çağdışı CHP Belediyelerinde heba edilemeyecek kadar kutsaldır. Bizim için yılmak yok, yorulmak yok! Elimizden geldiğince, gücümüzün yettiğince fert fert, adam adama insanımıza doğruları anlatacağız. Her seçim olduğu gibi önümüzdeki seçimler de bu manada çok önemlidir, çok değerlidir ve çok kıymetlidir. Bizim izah edemeyeceğimiz ve savunamayacağımız hiçbir siyasi adımımız yoktur Ama onların milletimize yutturamayacakları yalanları ve iftiraları var. Bizim saf ve temiz vatan sevdamız, onların ise batının elinde oyuncak olmuş kırık dökük masaları var. Bizim yüreğimiz, Onların ise HDP ile ortaklıkları, Sivas Olayları şaibeleri ve çıkarcı ittifakları var! Bizim ise yalnızca ve yalnızca imanımız ve fikrimiz var. Bu iman ve fikri önümüzdeki yerel seçimlerde Liderimizin gösterdiği hedeflere ulaşmak için kullanacağımıza inanıyorum"

OSMANAĞAOĞLU: TÜRK İSLAM DÜNYASININ KURTULUŞ REÇETESİDİR

MHP Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili Tamer Osmanağaoğlu ise  yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi "Türkiye; medeniyetleri yutan, milletleri tarih sahnesinden silen, atılan yanlış adımları yok olmakla cezalandıran kadim bir coğrafyada, tarihte eşine rastlanmayan bir varlık mücadelesi vermektedir.
Balkanlar karıştırılmaya çalışılmakta, Karadeniz’in kuzeyinde barış sınanmakta,Kafkaslarda kan emiciler cirit atmakta, Enerji kaynaklarını sömürmek için oluk oluk kan akıtmaktan çekinmeyen aynı güruh Yunanistan’da ve Akdeniz’de yerleşik düzene geçmekte, Suriye ve Irak’ın kuzeyinde terörizmden medet umulmakta, Kuzey Afrika’da saflar zorlanmakta ve nihayetinde Filistin’de 3. Dünya savaşının simülasyonu gösterime sokulmaktadır.

         Açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekir ki; tüm bu saydıklarım Türkiye’nin etrafının adeta bir ateş çemberiyle çevrelendiğini göstermektedir.

         Elbette bu ilk değildir. Elbette bu ilk girişim değildir. Elbette bu kaosun kapımızı ilk zorlaması değildir.

         Ve elbette sınırlarımıza yıllardır dayanan tehdidin ağzının payını alacak olması da ilk olmayacaktır!

         Çünkü bu millet; küllerinden yeni bir devlet kurmak için varını yoğunu ortaya koymaktan çekinmeyen, bağımsızlığı için hiç düşünmeden canını feda etmeye hazır olan, asırları aşan ülkülere sahip, kadim ve köklü bir medeniyetin hem kurucusu hem de koruyucusudur.  

         Lütfen hatırlayın ve hatırlatın:

         Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli “Türkiye bir beka mücadelesi vermektedir.” dediğinde, bu uyarıyı itibarsızlaştırmaya çalışanları hatırlayın ve hatırlatın.

         Milliyetçi Ülkücü Hareket “önce ülkem ve milletim” diyerek peş peşe fedakarlıklar yaptığında, yalanlarla, iftiralarla, üretilen fitnelerle Milliyetçi Hareket Partisine saldıranları hatırlayın ve hatırlatın.

         Tehdit daha ufukta görünmezken, ufukların ötesinde bir bakış açısıyla attığımız adımları anlamsız bulanları, milletimizi manipüle etmek için devamlı suretle telkinlerde bulunanları hatırlayın, hatırlatın.

         Tüm bu kaos ikliminden milletimizi ve devletimizi bugüne kadar korumamızı sağlayan, ortaya çıkan tehditlerin her birine karşı hızlı bir milli refleksler göstermemizi temin eden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine neden sahip çıktığımızı, onu korumayı ve kök salmasını temin etmeyi neden stratejik hedeflerimizin başına koyduğumuzu hatırlatın.

         Elbette anlamamakta ısrar edenler olacaktır.

         Elbette ciddiyetimizi gereksiz bulanlar olacaktır.

         Yaşananlara ve yaşanacak olanlara rağmen söylediklerimize kulaklarını tıkayacak olanlar, gösterdiklerimizi görmemek için gözlerini kapatacak olanlar elbette olacaktır.

         Ve elbette pes etmeyeceğiz. Samimiyetimizle milletimizin gönül dünyasını fethetmek için, fikirlerimizle milli hasletleri diri tutmak için mücadelemizden elbette vazgeçmeyeceğiz."