Hurma yemeniz için 8 önemli neden!

Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit hurmanın 8 faydasını anlattı, önemli önerilerde bulundu.

Hurma yemeniz için 8 önemli neden!
Editör: Aliağa Medya
02 Mayıs 2020 - 02:34
Uzun süren açlık sonrasında vücudumuz kan şekerinin hızla normal seviyelere gelmesi ve boşalan depoların yerine konulabilmesi için bizi yüksek karbonhidrat içeren kaynaklara, yani tatlı besinlere yönlendiriyor. “Bu nedenle iftar sofralarının vazgeçilmezi tatlılar, sınırlamakta en çok zorlanılan besinlerdir” diyen Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit tatlı krizlerine karşı şu öneride bulunuyor “Ancak kilo artışının önlenmesi ve kan şekeriyle ilgili düzensizliklerin yaşanmaması adına, tatlı ihtiyacını gidermek için meyvelerin doğal şeker içeriğinden faydalanmakta yarar var. Kendine özgü aroması ve yüksek tatlılık oranıyla hurma tatlı ihtiyacının karşılanması için iyi bir tercih olabilir.”

Kabızlığın önlenmesine yardım ediyor

Hurma, sağlıklı beslenmenin önemli bir parçası olan diyet lifleri bakımından oldukça zengin bir meyve. Diyetle lif alımdaki artışın dışkı hacmini artırarak bağırsak geçiş süresini kısalttığı ve bu sayede kabızlığın önlenmesine yardımcı olduğu biliniyor. Ramazan’da besin ve su tüketiminin azalmasıyla sıkça karşılaşılan kabızlık problemini önlemek için hurmanın zengin lif içeriğinden faydalanabilirsiniz.

Kalp sağlığının korunmasına katkı sağlıyor

Hurma, vücuttaki sıvı ve elektrolit dengesinin korunmasından sorumlu esansiyel bir mineral olan potasyumun mükemmel bir kaynağı olarak biliniyor. Potasyum sinirsel iletimin sağlanması, nabız ve kan basıncının kontrol edilmesinde görev alıyor. Araştırmalar, potasyum bakımından zengin diyetin kan basıncının düşürülmesine yardımcı olarak kalp-damar sağlığının korunmasına ve inme riskinin azaltılmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.

Göz hastalıklarına karşı koruyucu

Hurma yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişimine karşı koruyucu bileşenler içeriyor. Zeaksantin ve lutein bitkilere sarı-turuncu rengini veren pigmentlerdir. Bu iki bileşik göz dokusunda yer alan karotenoitler olup, antioksidan özelliğe sahip. Bu nedenle zeaksantin ve luteinin yaşlı bireylerde katarakt ve makular dejenerasyon gelişiminin önlenmesinde yararlı olabileceği düşünülüyor. Yapılan çalışmalar hurmanın zeaksantin ve lutein bakımından güçlü bir kaynak olduğunu göstermiş.

Enerji seviyesinin korunmasına yardımcı oluyor

B1, B2, niacin ve B6 vitaminleri; gıdalarla alınan karbonhidrat, protein ve yağların metabolize edilmesi, yani bu besin öğelerinden enerji elde edilmesinde görev alırlar. Aynı zamanda sinir sistemin sağlıklı işleyişinde önemli yere sahipler. Yeterli miktarda alınmaları, özellikle besin tüketiminin azaldığı bu dönemde enerji seviyesinin düşüşü, halsizlik, yorgunluk ve konsantrasyon bozuklukları gibi şikayetlerin görülmemesi adına önem taşıyor. Başta B6 vitamini olmak üzere orta düzeyde B1, B2 vitamini ve niacin içeren hurma günlük B vitamini gereksinimlerinin karşılanmasına destek oluyor.

Güçlü kemikler için önemli

Kemik sağlığı dendiğinde akla ilk gelen besin öğesi kalsiyum oluyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit ancak kalsiyumunun alımı kadar emiliminin de önem taşıdığını vurgulayarak, “Kalsiyum ve fosfor kemik sağlığının korunması için bir arada çalışan ve birlikte alındıklarında emilimleri artan iki mineraldir. Başta fosfor olmak üzere kalsiyum, magnezyum, çinko gibi mineralleri bünyesinde bir arada bulunduran hurmaya günlük beslenmede yer verilmesi, kemik sağlığının korunmasında önemli yere sahip bu besin öğelerinin karşılanmasına katkı sağlıyor” diyor.

Hem taze hem kuru haliyle her mevsim tüketin

Hurma meyvesinin besin öğeleri; türüne, taze veya kuru oluşuna, olgunluk derecesine ve yetiştirilme-saklanma koşullarına göre çeşitlilik gösteriyor. Erişilebilirlik ve uzun raf ömrü nedeniyle hurmanın çoğunlukla olgunlaşmış ve kurutulmuş hali tüketiliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Demet Cerit, taze hurma protein ve fenolik bileşikler bakımından daha zenginken, olgunlaşıp kurutulduğunda karbonhidrat içeriğinin arttığını ve antioksidan kapasitesinin bir miktar azaldığını belirterek, “Bu nedenle şifa deposu bu besini sadece Ramazan’da değil, hem taze hem kuru haliyle senenin her döneminde tüketmekte fayda var” diyor.