Egeli akademisyen Doç. Dr. Hasan Akbaba'dan kansere karşı bağışıklığı güçlendirecek proje

Bilim insanlarından çağın hastalığının tedavisine yönelik önemli çalışma

Egeli akademisyen Doç. Dr. Hasan Akbaba'dan kansere karşı bağışıklığı güçlendirecek proje
Editör: Aliağa Medya
18 Eylül 2023 - 14:34

Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Hasan Akbaba’nın yürütücülüğünü üstlendiği “Meme Kanserine Karşı Bağışıklık Sistemi Tarafından Tanınabilen Yapay Kanser Hücresi ile İmmün Stimülasyonunun Sağlanması, Terapötik ve Kanser Aşısı Potansiyelinin Araştırılması” başlıklı proje, TÜBİTAK 1001 – Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında desteklenmeye uygun bulundu. Proje kapsamında çağın hastalığı olan kanserin tedavisine yönelik olarak bağışıklık sisteminin stimülasyonunu sağlayan yapay kanser hücreleri geliştirilecek.

Proje ekibini tebrik eden Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, “Üniversitemizde oluşturduğumuz sürdürülebilir bilim iklimi çerçevesinde üretken akademisyenlerimiz tarafından hazırlanan projeler, TÜBİTAK nezdinde desteklenmeye devam ediyor. Eczacılık Fakültesi öğretim üyemiz Doç. Dr. Hasan Akbaba ve ekibinin gerçekleştirdiği proje ile kanserin tedavisine yönelik yapay kanser hücreleri geliştirilecek. Ayrıca meme kanserine karşı koruyucu bir aşı geliştirilesi de hedefleniyor. Hocamızı ve ekibini çalışmalarından ötürü tebrik ediyorum” dedi.

“Yapay kanser hücreleri ile bağışıklık desteklenecek”

Proje kapsamında kanserin tedavisine yönelik olarak bağışıklık sisteminin stimülasyonunu sağlayan yapay kanser hücreleri geliştirileceğini ifade eden Doç. Dr. Hasan Akbaba, “Bağışıklık sisteminin heterojen stimülasyonu ve immünolojik sinapstaki etkileşimi artırmak üzere kanserli hücrelerin genetik modifikasyon ile tanınabilirliğinin artırılması, dolayısıyla bağışıklık sistemine karşı duyarlılığının artırılması amaçlanmıştır. Bu temelde ortaya koyduğumuz hipotez; T hücreleri yerine kanser hücrelerinde gerçekleştirilecek genetik modifikasyonlar ile kanser hücrelerinin bağışık sistemden kaçış mekanizmalarının ortadan kaldırılması ve antijen sunumunun stimülasyonu ile kanser hücrelerinin kamuflajının önlenmesidir.  Organizmadaki anti-tümör T hücre aktivitesi artırılarak tümör immunosurveillance kapsamında bağışıklık sistem lehine denge sağlanabilecektir. Bu amaçla proje önerimizde antijen sunumunun dentritik hücre membranı aracılığıyla ve gen ekspresyonu ile stimüle edildiği ve immün kaçıştan sorumlu genlerin nakavt edildiği yapay kanser hücreleri formüle edilerek bağışıklık sisteminin bilinçli olarak yönlendirilmesi, bir anlamda ‘eğitilmesi’ ile bağışıklık sisteminin desteklenmesi planlanmaktadır.  Geliştirilen yapay kanser hücresinin in vitro ve in vivo T hücresi aktivitesi analiz edilecek, meme kanseri fare ortotopik modelinde hem terapötik hem de kanser aşısı potansiyelinin değerlendirilmesi gerçekleştirilecektir” dedi.

Projenin gelişim sürecini anlatan Doç. Dr. Akbaba, “Bu proje, lisansüstü eğitimim sırasında edindiğim nanotaşıyıcı sistemler ve Harvard Medical School Immunoloji Bölümünde doktora sonrası araştırmacı olduğum dönemde edindiğim altyapı birleştirilerek tasarlanmıştır. Proje önerimiz bir önceki yürütücülüğünü gerçekleştirdiğim ve geçtiğimiz şubat ayında tamamladığımız TÜBİTAK 1001 projesinin devamı niteliğinde olup proje ekibimizin nihai hedefi meme kanserine karşı koruyucu ve terapötik bir aşının geliştirilmesidir” diye konuştu.

Multidisipliner araştırma ekibi

Doç. Dr. Hasan Akbaba’nın yürütücü olduğu proje ekibinde; Ege Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Gülten Kantarcı ve Ege Üniversitesi Aşı Geliştirme Uygulama ve Araştırma Merkezi Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Mert Döşkaya danışmanlık görevini üstlenirken,  Dr. Öğr. Üyesi Muhammet Karakavuk araştırmacı olarak yer alıyor. Projenin kurum dışı paydaşları ise İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmasötik Biyoteknoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Gülşah Erel Akbaba ve İzmir Biyotıp ve Genom Merkezinden Doç. Dr. Şerif Şentürk.