Deprem öncesinde ve esnasında alınması gereken önlemler

İZMİR (Ege Ajans)- Son yüzyılda ülkemizde şiddeti 5,0’ın üzerinde 130 deprem meydana geldi, bu depremlerde 84 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetti ve on binlercesi yaralandı. Ege Üniversitesi (EÜ) Atatürk Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (MYO) Müdürü ve EÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü Afet Tıbbı Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ali Ekşi, bireysel olarak depreme yönelik alınması gereken önlemler ve deprem sırasında yapılacaklar hakkında bilgiler verdi.

 Deprem öncesinde ve esnasında alınması gereken önlemler
Editör: Aliağa Medya
29 Ocak 2020 - 22:54
Doç. Dr. Ekşi, “Ülkemizin afetselliği oldukça yüksek, selden heyelana, büyük orman yangınlarından depremlere kadar birçok afet riski ile karşı karşıyayız.  Ünlü Fransız Toplum Sağlığı Uzmanı Alfred Grotjahn’ın ‘Bir toplum için en önemli hastalık; en çok öldüren, en çok sakat bırakan hastalıktır’ tanımına uygun bir şekilde, ülkemizde afet denince ilk aklımıza gelen depremlerdir. Son yüzyılda ülkemizde şiddeti 5,0’ın üzerinde 130 deprem meydana gelmiş, bu depremlerde 84 binden fazla vatandaşımız hayatını kaybetmiş, on binlercesi yaralanmıştır” dedi.

Ülkemizde afetlere müdahale konusunda oldukça önemli yol kat edildiğini ifade eden Doç. Dr. Ekşi, “Yeni yapılanması ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı, Dünyanın en büyük gönüllü medikal kurtarma ekibi olan Sağlık Bakanlığı’na bağlı ‘Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE)’, dünyaya örnek olabilecek başarılara imza atıyor. Ancak risk yönetimi ve zarar azaltma çalışmaları adına yapmamız gereken çok iş var. Özellikle büyük depremleri risk yönetimi olmaksızın yönetebilmemiz mümkün değildir. Risk yönetimi açısından, yapı stoku içerisindeki riskli yapıların ayıklanması, yeniden yapılması ya da iyileştirilmesi adına kentsel dönüşüm politikası oldukça önemli bir adımdı. Ancak son birkaç yıl içerisinde olan Adıyaman Samsat, Çanakkale Ayvacık ve son olarak Elazığ Sivrice Depremleri kırsalda da kırılganlığımızın yani zarar görebilirliğimizin çok yüksek olduğunu gösterdi” diye konuştu.

Bireysel olarak depreme ilişkin alınacak tedbirlere yönelik konuşan Doç. Dr. Ekşi, “Oturduğumuz evin deprem güvenliğinden emin olmamız gerekiyor. Özellikle 2000 öncesi yani yapı-denetim mevzuatı öncesi yapılan yapılarla ilgili şüphe duyduğumuz durumlar varsa, deprem güvenlik testi yaptırmalıyız. Binamızın içindeki hareketli dolap gibi eşyaları sabitlemeliyiz, yüksek dolapların üzerlerine ağır, düştüğünde yaralanmaya neden olabilecek eşyalar koymamalıyız” dedi.

AİLE AFET PLANI ÖNEMLİ

Bir ailenin afet planının olması gerektiği üzerinde önemle duran Doç. Dr. Ekşi, “Bir ailenin afet planı olmalı, gündüz deprem olduğunda aile nerede bir araya gelecek? Örneğin benim ailemde herkes, olağan dışı bir durum olduğunda oğlumun okulunda toplanacağımızı bilir. AFAD tarafından belirlenen mahalle Afet Toplanma Alanlarını bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Doç. Dr. Ekşi, “Afet çantası bazı uzmanlar tarafından hayat kurtarıcı olarak öneriliyor, karşı değilim ama bazen çantaya ulaşmak içinde risk alınabilir, ya da depremlerin hepsinde evimizde olmayabiliriz. Çantayı oluşturmak kadar sürdürebilirliğini sağlamakta önemli, içindeki malzemelerin düzenli kontrolü, son kullanma tarihleri gibi şeylere dikkat etmek gerekiyor. Bu anlamda iki durum ön plana çıkıyor. Öncelikle ulaşılabilirlik ve iletişim adına cep telefonumuz hep yakınımızda olsun, cep telefonumuzu mutlaka uyumadan şarj edelim. İkinci önemli konu ise varsa kullandığımız hayati tıbbi ilaçlar, mutlaka yakınımızda bulunsun” dedi.

YAŞAM ÜÇGENİ HAYAT KURTARICI

Deprem sırasında yaşam üçgeninin önemine değinen Doç. Dr. Ekşi, “Bazıları tarafından sarsıntı anında çök kapan ya da masa gibi eşyaların altına girilmesi öneriliyor, çöken binalarda bu durum ölümcül olabiliyor. Bunun yerine, yıkılan binalarda mukavemeti güçlü eşyaların kenarında bir yaşam üçgeni oluşur, buzdolabı, çamaşır-bulaşık makinesi, kanepeler, yataklar üzerine kolon düşse bile bu eşyalar tamamen ezilmezler ve kenarlarında bir boşluk oluşur. Sarsıntı anında bu yaşam üçgenine, cenin şeklinde pozisyon almamız ve kollarımızla başımızı korumamız gerekiyor. Yatakta yatarken, yatağın kenarına, televizyon izlerken kanepenin kenarına, okulda sıranın, masanın kenarına, mümkünse de dış duvara yakın eşyaların kenarına pozisyon almalıyız bu bizim kendi imkânlarımızla dışarıya çıkabilmemizi ya da kurtarma ekiplerinin bize kolay ulaşmasını sağlar” diye konuştu.

Deprem sırasında riskli alanlara da değinen Doç. Dr. Ekşi, “Kapı kirişlerinin altı hayat kurtarıcı değil tam tersi ölümcül olabilir. Deprem anında bina yıkılırsa kapı kasaları beton parçalarını taşıyamaz ve çöker.  Sarsıntı anında merdivenlerden uzak durulmalı, binaların merdivenleri daha kolay yıkılabilir, asansörler kullanılmamalıdır. Sarsıntı yolculuk sırasında meydana gelmişse aracımızla köprü ve viyadüklerin altında durmamamız, beklemememiz gerekiyor. Tüm bunlarla birlikte, güvenli yaşamın temel gerekliliklerinden birisi olan basit ilkyardım uygulamalarını mutlaka öğrenmemiz gerekiyor” belirtti.