CHP İLE  İYİ PARTİ ,  BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.

CHP İLE  İYİ PARTİ ,  BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI

CHP İLE  İYİ PARTİ ,  BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.
Editör: Aliağa Medya
10 Mayıs 2018 - 01:50


CHP İLE  İYİ PARTİ ,  BELEDİYE BİNASI ÖNÜNDE BASIN AÇIKLAMASI YAPTI.

CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz ile İYİ parti İlçe Başkanı Yücel Karaşan ve partililer ile birlikte Bütünşehir Yasasıyla Aliağa Belediyesine devredilen köy taşınmazlarının belediyece satılmasına ilişkin toplanan Belediye Meclisinde MHP ve dördü dışında Ak Partili meclis üyelerinin kararıyla Encümene yetki verilerek satışının yapılmak için  yetkilendirilmesi üzerine Belediye hizmet binasının önünde basın açıklaması yaptılar.

CHP Aliağa İlçe Başkanı Özcan Durmaz Yapıtğı  basın açıklamasında yapılan belediye meclisi toplantısında MHP’li meclis üyelerinin tamamının ve Ak Partili Belediye meclis üyelerinin bir kısmının oylarıyla;  Aliağa siyasi tarihinin en büyük, hatta Türkiye siyasi tarihine geçecek boyutta bir arazi yağmasının yol açtığını ,Bütünşehir yasası ile köylerden Belediyeye geçen; Çaltılıdere köyündeki 3 adet parselde, toplamı 597 bin metrekareyi aşan imarlı arsalar ile Bozköy’de ağır sanayi bölgesinde bulunan 4 adet parseldeki, toplamı 63 bin metrekare olan arsaların adrese teslim satışı için belediye encümenine yetki verildiğini  söyleyen  CHP İlçe Başkanı Özcan Durmaz  “Gerçekte toplam değeri 1 milyar liraya yakın olan bu arazilerin yakın zamanda onda bir fiyatından bile daha ucuza hissedarlık ilişkisine ve kiracılık ilişkisine dayandırılarak alıcısı şimdiden belli olan kişilere, belediye başkanına bağlı bürokratların çoğunlukta olduğu encümen üzerinden satış kisvesi altında devredileceğini hep birlikte göreceğiz. Satışa konu edilen arsalardan Çaltılıdere köyünde bulunan; 1009, 1031 ve 1035 parsel numaralı arsaların hepsinde belediye özel şahıslarla hissedardır. Sadece 1009 parselde şahıs hissesi belediye hissesinden daha büyüktür. 1031 parselde; belediye hissesi 336 bin metrekare, şahıs hissesi 8 bin metrekaredir. 1035 parselde ise belediye hissesi 216 bin metrekare, AK Partili belediye meclis üyesi olan bir şahısa ait hisse ise  bin metrekaredir."1035 parselde bulunan hissedar kişi aynı zamanda arazinin 20 yılık kiracısı durumundadır. Parsellerin hepsinin üzerindeki hissedarlık ilişkileri bu belediye tarafından kurulmuştur. Hatta 1035 parsel üzerinde, AK Partili Belediye Meclis üyesine uzun süreli hak sağlayan kiracılık ilişkisi daha geçen perşembe günü encümende oy çokluğu ile kabul edilip tapuya şerh edilmiştir. Bu parsellerin hepsi son bir yılda, çok daha büyük olan parsellerin belediye tarafından ifrazlarla ayrılmasıyla yaratılmış yeni parsellerdir. Bu yolla büyüklükleri nedeniyle tek parça olarak sindirilmesi mümkün olmayan bu büyük araziler, rant paylaşımına uygun ve yutulabilecek lokmalar haline getirilmiştir.Bozköy ağır sanayi bölgesinde bulunan; 35 bin 500 metrekarelik 212 parsel, 10 bin metrekarelik 1455 parsel, 5 bin metrekarelik 937 parsel ve 13 bin metrekarelik 11 ada 1 parseldeki araziler ise köy tüzel kişiliğine ait olduğudönemden beri tapuya şerh edilmiş kiracısı olan arazilerdir.Belediye meclisinden encümene verilen satış yetkisi kararlarında sanki usulüne uygun bir satış yapılacakmış gibi bir görüntü vardır ama bu tam bir kandırmaca ve illuzyondur. Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Bugünkü tablo organize bir çalışmayla adım adım kurulmuştur. Az önce anlattığım kiracılık ve hissedarlık ilişkileri ince ince örülerek bu arazilerin kimlere satılacağı önceden kurgulanmıştır.Bozköy’deki35 bin 500 metrekarelik 212 parsel nolu arazi geçtiğimiz günlerde icra kumpası ile adrese teslim olarak satılmak üzereyken açtığımız dava ile satışını durdurduğumuz arazidir. Şimdi yine aynı adrese diğer Bozköy parselleriyle birlikte satılacaktır.

Bu araziler üzerinde bulunan ve köylerden belediyeye geçen hissedarlık ve kiracılık ilişkileri mevcut belediye yönetimi tarafından 4 yıldan beri yasal yollar kullanılarak Aliağa halkının lehine ve kamu yararına rahatlıkla çözülebilirdi. Ancak gelinen noktada bir kez daha açıkça görülmektedir ki, belediye başkanının niyeti kamu malını korumak değil bu kiracılık ve hissedarlık ilişkileri üzerinden kamu malı yağması yapmaktır”.dedi.



“Ahlak dışı, etik dışı bir yetki kullanımıdır”

Aliağa halkının bu  arazi yağmasına destek verenleri ve karşı çıkanları hiç unutmayacalarını söyleyen   Durmaz “Bu iş tam anlamıyla yağmadır. Ahlak dışı, etik dışı bir yetki kullanımıdır. Kamu malına ve yetim hakkına göz dikme, el koymadır. Cumhur ittifakı adı altında buluşan MHP ve AKP’nin yerelde kurduğu kirli bir çıkar ittifakıdır. Ne yazık ki bu yağma işi yerel siyasi aktörlerden yukarıya doğru uzanan büyük bir çıkar organizasyonudur. Organize bir iştir. Bu kirli karara destek vermeyen AK Partili dört meclis üyemize kamu malına ve yetim hakkına gösterdikleri ihtimam nedeniyle teşekkür ederim. Aliağa halkı bu arazi yağmasına destek verenleri ve karşı çıkanları hiç unutmayacaktır. Satışa konu edilen arsalardan Çaltılıdere köyünde bulunan; 1009, 1031 ve 1035 parsel numaralı arsaların hepsinde belediye özel şahıslarla hissedardır. Sadece 1009 parselde şahıs hissesi belediye hissesinden daha büyüktür. 1031 parselde; belediye hissesi 336 bin metrekare, şahıs hissesi 8 bin metrekaredir. 1035 parselde ise belediye hissesi 216 bin metrekare, AK Partili belediye meclis üyesi olan bir şahısa ait hisse ise  bin metrekaredir."1035 parselde bulunan hissedar kişi aynı zamanda arazinin 20 yılık kiracısı durumundadır. Parsellerin hepsinin üzerindeki hissedarlık ilişkileri bu belediye tarafından kurulmuştur. Hatta 1035 parsel üzerinde, AK Partili Belediye Meclis üyesine uzun süreli hak sağlayan kiracılık ilişkisi daha geçen perşembe günü encümende oy çokluğu ile kabul edilip tapuya şerh edilmiştir. Bu parsellerin hepsi son bir yılda, çok daha büyük olan parsellerin belediye tarafından ifrazlarla ayrılmasıyla yaratılmış yeni parsellerdir. Bu yolla büyüklükleri nedeniyle tek parça olarak sindirilmesi mümkün olmayan bu büyük araziler, rant paylaşımına uygun ve yutulabilecek lokmalar haline getirilmiştir.Bozköy ağır sanayi bölgesinde bulunan; 35 bin 500 metrekarelik 212 parsel, 10 bin metrekarelik 1455 parsel, 5 bin metrekarelik 937 parsel ve 13 bin metrekarelik 11 ada 1 parseldeki araziler ise köy tüzel kişiliğine ait olduğudönemden beri tapuya şerh edilmiş kiracısı olan arazilerdir.

Belediye meclisinden encümene verilen satış yetkisi kararlarında sanki usulüne uygun bir satış yapılacakmış gibi bir görüntü vardır ama bu tam bir kandırmaca ve illuzyondur. Minareyi çalan kılıfını hazırlamıştır. Bugünkü tablo organize bir çalışmayla adım adım kurulmuştur. Az önce anlattığım kiracılık ve hissedarlık ilişkileri ince ince örülerek bu arazilerin kimlere satılacağı önceden kurgulanmıştır.Bozköy’deki35 bin 500 metrekarelik 212 parsel nolu arazi geçtiğimiz günlerde icra kumpası ile adrese teslim olarak satılmak üzereyken açtığımız dava ile satışını durdurduğumuz arazidir. Şimdi yine aynı adrese diğer Bozköy parselleriyle birlikte satılacaktır. Bu araziler üzerinde bulunan ve köylerden belediyeye geçen hissedarlık ve kiracılık ilişkileri mevcut belediye yönetimi tarafından 4 yıldan beri yasal yollar kullanılarak Aliağa halkının lehine ve kamu yararına rahatlıkla çözülebilirdi. Ancak gelinen noktada bir kez daha açıkça görülmektedir ki, belediye başkanının niyeti kamu malını korumak değil bu kiracılık ve hissedarlık ilişkileri üzerinden kamu malı yağması yapmaktır.

 

 

Bunun örnekleri çoktur. Hatırlanacağı gibi Çaltılıdere 461 parselde bulunan 584 bin metrekarelik belediye hissesi 13 bin metrekarelik sonradan hisse sahibi olan kişiye adrese teslim devredilmek istenmiş, tüm itirazlarımıza rağmen bu kirli devir işi en sonunda başka formüllerle başarılmıştı.



 

Ayrıca kamuoyundan saklanarak büyük bir gizlilik içinde geçen yıl Çaltılıdere köyünde başka bir arazi yağması daha gerçekleştirildiğini yakın zamanda öğrendik.

 

 

2014 yılında belediyeye geçen 1 milyon 558 bin 363 m2’lik 970 parsel numaralı arazinin; 1 milyon 117 bin 378 m2’si belediyeye, 440 bin 975m2’si ise diğer 19  hissedara ait idi. Yani parselin yaklaşık %72’lik bölümü belediyenin idi. Sonraki süreçte 970  parselin 485 bin 337m2’lik kısmı konut imarlı alana girdi. Kalan kısım ise imar planlarında yeşil alan olarak ayrıldı. Aliağa Belediyesi encümen kararıyla;  diğer 19 hissedarın sahibi olduğu 440 bin 975 m2’lik hisselerin tamamını konut imarlı alana kaydırarak, geriye kalan alan kendisine kalacak şekilde tapuya kaydettirmiştir.

 

 

 

"Yani arazinin kıymetli yerini özel şahıslara bırakmış, kıymetsiz yerini kendisi almıştır. Aliağa Belediyesinin başlangıçta parseldeki hisse oranı % 72’dir. Bu hesaba göre Aliağa Belediyesinin imarlı alanda sahip olması gereken arsa miktarı 349 bin 443m2 olmalıdır. Oysa Aliağa Belediyesi, kendi yaptığı ifraz ve taksim işlemleri sonrasında arazinin konut planlı yani kıymetli olan yerinden sadece 45 bin m2’lik bir kısmı alarak,  %72’lik hissesini fiilen % 9’a düşürmüştür. Belediye hisse oranı doğrultusunda konut imarlı alandan alması gereken 304 bin metrekarelik arsayı diğer hissedarlara bedavaya devir etmiştir.

 



Gerek eskiden yapılan satış kisveli devirler, gerek şahıs hisselerini imarlı alanlara kaydırma işlemleri, gerekse son meclis kararlarıyla yapılacak olan adrese teslim satış kisveli devirler ile Aliağa halkının ortak malı olan toplam 1 milyon 400 bin metrekarelik imarlı arsalar, özel şahıslara peşkeş çekilmiş olacaktır. Aliağa gibi arsa fiyatlarının çok yüksek olduğu bir kentte 1 milyon 400 bin metrekarelik imarlı arazinin en ucuz rakamlarla tutarı 1 milyar 500 milyon lira eder. Eski parayla 1, 5 katrilyon lira demektir. Bu rakam ise Aliağa Belediyesinin bugünkü rakamlarla 15 yıllık bütçe gelirine denk düşmektedir.

 

 

Hatırlanacağı gibi Çaltılıderede daha önce yandaşa yapılan satış kisveli devir işleminde eşsiz kıymetteki kocaman arazi ve koy, Aliağa İstiklal caddesindeki orta boy bir dükkan fiyatına devredilmişti. Az önce aktardığım olayda da belediye diğer hissedarlara 304 bin metrekarelik imarlı hissesini bedavaya bırakmıştı. Bundan sonraki satış kisveli arazi devir işlemlerinde de yine aynı şey olacaktır.

 

 

 

Encümen meclisten aldığı yetkiyle geri kalan arsaları da adrese teslim ve bedavaya yakın fiyata devredecektir. Bu satışlar yapıldıktan sonra göreceğiz ki 1 milyon 400 bin metrekare imarlı arazisini elinden çıkaran Aliağa Belediyesinin kasasına eski ve yeni satışların toplamından giren para 100 milyon lirayı bile bulmayacaktır. Yani Aliağa halkının en az 1 milyar 400 milyon lirası hokus pokusla iç edilmiş olacaktır.

 

 

Asıl şaşkınlığımız ise belediye meclisinde bugüne değin arazi yağmasına karşı birlikte oy kullandığımız Ak partili belediye meclis üyelerinin tutumudur. Dün karşı çıktıkları kamu malı yağmasına şimdi onay verdiklerine göre, organize yağma hazırlığından haberdar oldukları anlaşılıyor. Hatta 1035 parselde olduğu gibi bazı Ak partili meclis üyelerinin arazi yağmasında kendi adına pay sahibi olduğu görülüyor. Bu organizasyonun sadece yerel siyasi aktörlerle kalmadığını, neredeyse küçük bir devlet bütçesi büyüklüğündeki bu rantın yukarıya doğru siyasi uzantılı ortakları olduğunu biliyoruz.

 



Bu arazi yağmasına mecliste onay vermeyen; CHP’li meclis üyelerimiz Erol Güngör, Ulviye Öztürk ve Bahar Deniz’e, Ak partili meclis üyelerinden Kazım Ulaş, Fatma Bayer, Yaşar Gidici ve Mustafa Uzunoğlu’na tüm kamuoyunun huzurunda,  Aliağa’nın namuslu ve dürüst insanları adına, kamu çıkarına ve tüyü bitmemiş yetim hakkına sahip çıkmalarından dolayı şükranlarımı sunuyorum.

 

 

 

Kamu malı yağması, MHP’nin tüm meclis üyeleri ile iki bağımsız meclis üyesinin ve Ak Partinin diğer meclis üyelerinin destek vermesiyle meclisten geçmiştir.  Herkesi tarihte hatırlanacağı yere koymak için bu tabloyu burada zikrediyorum.

 

 

Encümen tarafından satılacak olan bu arsalar, Aliağa Belediyesinin ciddi kıymete ve önemli değere sahip son kupon arsalarıdır. Bunları da sattıklarında belediye mülkleri gerçek anlamda yağmalanmış, belediyenin içi boşaltılmış olacaktır. Bu satışların 24 Haziran seçimleri öncesinde yangından mal kaçırırcasına yapıldığını hemşerilerimizin dikkatine sunarım. Seçimlerin kaybedileceğini görenler; arkalarına aldıkları siyasi güce dayanarak ve bu siyasi gücü temsil edenlerle kurdukları rant ortaklığı ile son anda büyük voleyi vurma telaşındadırlar.

 

 

Şimdiye değin encümen eliyle yapılan tüm satışlar ve hisseli arazilerde şahıslara sağlanan tüm imtiyazlar hukuken sakattır. Dün meclisten encümene verilen satış yetkisi de hukuki dayanaktan yoksundur. Zira, belediye mülklerinin satışı, devri, trampası ve 3 yıldan daha uzun süreli kiraya verilmesi işi belediye Meclisinin yetkisindedir. Belediye meclisi bu yetkiyi devir edemez ve yetkisini kamu zararına yol açacak şekilde kullanamaz. Bu nedenle daha önce yapılmış olan kamu zararına satışları ve devir işlemlerini nasıl yargıya taşıdıysak bu meclis kararınıda kamu zararına yol açacağı için yargıya taşıyacağız.

 

 

Etik dışı ve ahlak dışı kamu malı yağmacılığını yapanlar,“kararı geçirdik işi bitirdik” diye sevinmesinler. Yol açtıkları kamu zararının hesabını yargı önünde vereceklerini unutmasınlar.

 

 

Kamu malını hukuki kılıfa uydurmaya çalışarak yağmalayanlar, hak ettikleri siyasi cevabı önce 24 Haziran seçimlerinde, sonrasında ise yerel seçimlerde fazlasıyla alacaklardır.Aliağa halkı, Aliağa’nın namuslu ve dürüst insanları bu tarihi yağmayı unutmayacaktır”şeklinde  konuştu.

Durmaz’ın konuşmasının ardından İYİ parti İlçe Başkanı Yücel Karaşan yaptığı konuşmada ise şunları söyledi “Şimdi size bir şahıstan bahsedeceğim. 2008 tarihinde Aliağa’ya gelmiş, sihirli bir el sayesinde siyasete dahil olmuş ve 2014 yılında da yine sihirli bir el sayesinde Belediye Başkanı olmuş bir şahıstan. Evveliyatını bilmediğimiz, sonrasında çokça fikir edindiğimiz, şimdilerde hayretler içinde kaldığımız bir şahıs bu, ismi Serkan Acar. 2 Park yaparak, aydınlatma direği takarak, kaldırım taşı döşeyerek, atık paletlerden çit döşeyerek, etkinlik adı altında 1 yılda 6 Milyon TL harcama yaparak, milletin gözünü boyama taktiğiyle pervasızca, fütursuzca harcamalar yaparak Aliağalıları borç batağına sokmuştur.” dedi.



“Biz, Aliağalının ve Aliağalıların malı olan bu taşınmazların satışına karşı çıkıyor”

Yapılan Bu borç miktarının altından kalkmakta zorlanan Belediyenin  kendisine çıkış yolu aradığını belirten Karaşan “ Bütünşehir Yasasıyla Aliağa Belediyesi’ne geçen, belediyeye geçmeden önce köy muhtarlığının malı, yani köylünün malı olan arazilerin satışı yapılmakta ve alelacele milletten kaçırılmaktadır. Biz, Aliağalının ve Aliağalıların malı olan bu taşınmazların satışına karşı çıkıyor, bu paranın Aliağalılara yatırım olarak dönmesinden şüphe duyuyoruz.”dedi.