Çevrecilerden Kömürden Adil Çıkış Hedef 2030 Manifestosu

Çevrecilerden Kömürden Adil Çıkış Hedef 2030 Manifestosu
Editör: Aliağa Medya
04 Haziran 2023 - 01:48
Çevreciler Aliağa'da Kömürden Adil Çıkış Hedef 2030 manifestosu ile sağlıklı, adil, eşitlikçi iklim dostu yarınlarda huzurla yaşamak istediklerini belirterek, kömürsüz bir gelecek için doğayla uyumlu bir yaşamın inşa edilmesi gerektiğini belirttiler.
Demokrasi Meydanı'nda bir araya gelen Egeçep, Alçep, Foçep çevre platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Açıklamada söz alan EGEÇEP Eş Sözcüsü Süleyman Eryılmaz şunları söyledi: "Açıklama için Aliağa seçmemizin en önemli nedeni burada hem santraller hem de buradan çıkan cürufların toplanması. Eğer biz fosil yakıtlardan çıkamazsak yaşadığınız iklim krizinin facialarıyla karşı karşıya kalacağız" dedi.
ARTIK YETER
Basın açıklamasını okuyan Selahattin Yeşiltepe iklim dostu yarınlarda huzurlu yaşamak istediklerini belirterek şunları söyledi: "Kömürlü termik santral bölgelerinde her gün hava kirliliğinin yol açtığı sağlık sorunlarıyla mücadele etmek zorunda kalan, kömür madenciliği bölgelerinde her gün zeytinini, evini, geçim kaynağını kaybetme tedirginliğiyle yaşayan,  kısaca yıllardır kömürün cefasını çeken bizler, daha fazla krizle karşılaşmamak için artık yeter diyoruz. Ortak bir geleceğin tahayyülü etrafında umudu yeniden örmek; sağlıklı, adil, eşitlikçi iklim dostu yarınlarda huzurla yaşamak istiyoruz. Bizler doğayla uyumlu yeni bir başlangıç için, kömürden adil bir çıkışı daha geç olmadan başlatmak için Kömürden Adil Çıkış Hedef 2030 Manifestomuzu kamuoyuyla paylaşıyoruz. Yaşamı savunan herkesi taleplerimiz çerçevesinde bir araya gelmeye davet ediyoruz" Dedi.
KÖMÜRE MUHTAÇ DEĞİLİZ
Kömür madenciliği ve kömürlü termik santrallerle verimli toprakları kaybettiklerinin altını çizen Yeşiltepe enerji üretmek için santrallere ihtiyaç olmadığını söyledi. Yeşiltepe: "Oysaki, enerjimizi üretmek için kömüre muhtaç olmadığımızı ve başka türlü bir yaşamın mümkün olduğunu biliyoruz. Enerji verimliliği ve tasarruf önlemleri, güneşimiz ve rüzgarımız ile, bize dayatılan değil, toplumun gerçek ihtiyacı kadar enerjiyi üretebiliriz. Şimdi ise kömürün vadesi doldu. Kömürde ısrar bizi iklim, gıda, enerji ve ekonomik krizin kıskacına hapsedecek. Dönüşüm kaçınılmaz; kömürden çıkışı hemen bugün konuşmaya başlamalı  ve kömürsüz bir geleceğe hazırlanmak zorundayız. Doğayla uyumlu bir yaşamı bugünden ve beraberce inşa edelim" dedi.

DÖNÜŞÜM 2030'A KADAR MÜMKÜN

Gelinen süreçte kömüre dayalı uygarlığın dönüşmek zorunda olduğunu, planlı ve örgütlü hazırlanma ile doğa dostu enerjilere geçişin az zararla ve faydalı olacağını ifade ederek şunları söyledi: "Çalışmalar, Türkiye için rüzgarı ve güneşi merkeze alan bir enerji dönüşümünün 2030'a kadar mümkün olduğunu gösteriyor. Bu enerji dönüşümü doğa koruma alanları, orman, tarım alanları, su varlıklar' üzerindeki baskıyı arttırmayacak şekilde planlanmalı, dönüşümde biyolojik çeşitlilik gözetilmeli, arazi kullanımı kararları planlı ve bütüncül politikalarla verilmeli, gıda güvencesini temin eden verimli tarımsal araziler korunmalı, yöre insanının ekolojik ve sosyal hakları gözetilmeli. Ancak bu sayede iklim krizinin doğa ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri ile mücadele edebiliriz" diyerek sözlerine son verdi.