asgari ücret ile ilgili Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri basın açıklaması yaptı.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri Demokrasi Meydanı'nda asgari ücretin refah seviyesine ulaşması için imza kampanyası  imza kampanyası başlattı

Editör: Aliağa Medya
07 Aralık 2018 - 22:09


Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu Bileşenleri Demokrasi Meydanı'nda asgari ücretin refah seviyesine ulaşması için imza kampanyası  imza kampanyası başlattı. Kampanya haftasonu boyunca devam edecek.



Platformu birleşenleri tarafından asgari ücret görüşmeleri hakkında meydanda bir basın açıklaması yapıldı .Platfon  adına basına  açıklmasını okuyan Genel-İş 5 Nolu şube Aliağa Belediyesi İşyeri temsilcisi Sinan Uğur şunları söyledi ; Ülkemiz bir ekonomik kriz darboğazına girmişken ve son üç ayda emekçilerin gelirleri fiyat zamları ve döviz dalgalanmalarıyla birlikte yarı yarıya azalmışken milyonlarca emekçinin gözü kulağı Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun 2019 yılı için açıklayacağı asgari ücret rakamında.



İşverenlerin asgari ücretin hep en ‘asgari’ düzeyde tutulmasını istediklerini biliyoruz. Zaten komisyonda işveren temsilcilerinin bulunmasına da şiddetle karşıyız. Devleti yönetenlerin yaptıklarına bakıldığında da maalesef ki emekçiden değil hep işverenlerden yana kararlara imza atıyorlar.



İşsizlik fonu yağmaya açılmadı mı, açıldı.

Bireysel Emeklilik zorunlu hale getirilmedi mi, getirildi.

Elektriğe, doğalgaza temel tüketim mallarına peşpeşe zamlar yapılmadı mı, yapıldı.

Karına kar katan işverenlere, vergi afları, teşvikler ardı sıra açıklanmadı mı, açıklandı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümetinin açıkladığı Yeni Ekonomi Programında bunların daha fazlası da var.

[caption id="attachment_11472" align="alignnone" width="300"] ?[/caption]

Peki ya sofrasındaki ekmeği yarı yarıya azalan biz işçiler, emekçiler, emekliler ve yoksullar için ne tür önlemler alındı. Hiçbir şey. Tam tersine açıklanan bütün önlemler krizin faturasını biz emekçilere ödetme niyetinden başka bir anlama gelmiyor. Emeklilikte Yaşa Takılanların talebinin Cumhur İttifakı eliyle reddedilmesi kimin tarafında yer alındığının açık göstergesi değil mi!

Bizler tüm bunlara sessiz kalamayız. Asgari ücret temel bir ücrettir. Tüm çalışma yaşamında çıtayı belirler. On milyonu bulan asgari ücretle çalışanların yanı sıra, daha yüksek ücret alan sendikalı sendikasız bütün işçilerin ve memurların ve emeklilerin de çalışma koşullarına asgari ücret doğrudan etki etmektedir.



Tüketimde yaşanan daralma; emekçilerin yoksullaşmasından, gelirlerinin azalmasından ileri  gelmektedir. Eğer tüketimi arttırmak ekonomiyi canlandırmak istiyorsanız bizleri daha da yoksullaştıracak kararlar almak yerine, yoksulluğu ortadan kaldıracak, emekçilerin refahını yükseltecek önlemler almalısınız.

Yoksa yılın son iki ayında yaptığınız ÖTV indirimleriyle hem enflasyonu aşağı çekerek asgari ücrete ve memur ve emekli maaşlarına yapılacak yeni yıl zammını düşük tutmaya çalışmanız, hem de patronların stoklarındaki satılmayan araba ve beyaz eşyayı sattırmaya çalışmanız krize çare olmaz. Birilerinin işine gelir ama bunlar biz emekçiler olmayız. Emekçiler bırakın araba, ev, beyaz eşya almayı; asgari ücret tespit komisyonunda konuşan ablamızın dediği gibi çocuğunun okul kıyafetini dahi alamıyor. Pazardan eli boş dönüyor. Yemeğini etsiz-soğansız yapıyor.

Rakamlar ortada, o kadar düşük gösterme çabalarına rağmen, resmi enflasyon hala yüzde 20’lerin üzerinde. Gerçek enflasyonun ise, yüzde 50’leri bulduğunu hepimiz yaşamımızdan biliyoruz. Nitekim; asgari ücretle çalışan bir işçi bu yılın Ocak ayında aldığı maaşla 427 dolar alabiliyorken, bu rakam 5 Aralık itibariyle 297 dolara düşmüştür. Enflasyon ve dövizdeki artışın gelirimizde yarı yarıya bir düşüş yaşattığı ortada. O halde;

-          Asgari ücret acilen vergi dışı bırakılmalı ve en az 2500 TL olarak açıklanmalıdır.

-          Artan gelir vergisi uygulaması işçilere değil patronlara uygulanmalı, işçilerden kesilen gelir vergisi oranı yüzde 15’te sabitlenmelidir.

-          Emekli maaşında katsayı tekrar eski seviyesine yükseltilmeli, en düşük emekli maaşı da 2500 lira olarak açıklanmalıdır.

-          Temel tüketim mallarındaki ÖTV benzeri vergiler kaldırılmalı, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınarak vergide adalet sağlanmalıdır.

-          Çalışma saatleri haftada 35 saate düşürülerek, yeni istihdam olanakları yaratılmalı, işsiz kalan herkese çalışma sürelerine bakılmaksızın bu süre boyunca işsizlik maaşı ödenmeli, işsizlik fonu bunun dışında hiçbir yere kaynak olarak aktarılmamalıdır.

-          Eğitime, sağlığa ayrılan bütçe şimdi yapıldığı gibi kısıtlanmamalı, tam tersine halkın ihtiyaçlarını önceleyen bir bütçe hazırlanmalıdır.

Aliağa Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri olarak bu taleplerin arkasında olduğumuzu ve bunun için gereken mücadeleden asla geri durmayacağımızı bir kez daha haykırıyor, başta Türk-İş ve DİSK olmak üzere bütün Konfederasyonları emekçilerin acil talepleri için birleşmeye ve mücadeleye çağırıyoruz.” şeklinde konuştu