İZBAN''ın '90 dakikadan çıkarılmasına AK Parti Grup Başkanvekili Yıldız'dan sert tepki!
"Bu karar aceleci, yanlış, hem hukuken hem de işlevsel bakımdan eksikliklerle dolu bir karardır"

Editör: Aliağa Medya
16 Ağustos 2025 - 09:34
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, komisyonlarda, AK Parti ve MHP’li üyelerin ‘Ret’ oyu kullandığı İZBAN’ın 90 dakikadan çıkılması önergesi ile ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, "Bir taraftan İZBAN’ı gerçekten de AK Parti olarak nasıl çözeriz diye masada tartıştığımız günlerde, tek taraflı bir irade beyanıyla 90 dakikadan çıkarıyorsunuz. Bu karar bakımından hukuka aykırıdır, yönetim kurulu kararı yoktur. Bugün getirdiğiniz çözümle İZBAN’ı daha çok batağa mı sürüklüyorsunuz, İzmirliyi bir bilinmezliğe mi götürüyorsunuz yoksa kâra mı götürüyorsunuz gelip bize anlatsınlar! Bu karar aceleci, yanlış, hem hukuken hem de işlevsel bakımdan eksikliklerle dolu bir karardır. Önce İZBAN'a ödemeniz gereken paraları ödeyin, sonra '90 dakikadan çıkacağız' deyin" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde İZBAN'ın 90 dakikadan çıkarılması ile ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, "Kentin 1.5 yıl gündemini meşgul eden. Sayın Cemil Tugay’ın al yada ver, sonrada alın deyip bugünlerde verin dediği bir İZBAN’ı tartışıyoruz. Günde 225 bin İzmirlinin bindiği, İzmir ulaşım aksının en büyük omurgasını oluşturan bu yapıyı müzakere etmeye sınırlamak kolay değil. Biz bu konuyu Pazartesi gününden beri zaten tüm yönleriyle tartışıyoruz. Gelen önergenin yasalara uygunluğu yada talebin Yönetim Kurulu kararı olmadan gelişi başka bir tartışma konusu, kentin yaşadığı mağduriyet başka bir tartışma konusu. Bütün hatipleri dinlediğimizde nereden baksak CHP hatipleri gördük! İZBAN’ın en büyük temel sorunlarının, alınan tren hatlarının kullanılmış olan döviz cinsinden kredisiydi. Geçmiş dönemde de çok tartıştık. 2020, 2022, 2023 sermaye artırımlarını yerine getirmediğinizde, yani ödemeniz gereken parayı ödemeyerek, mutabakata varılan Vakıfbank kredisinin yatırılması gereken 10 milyon dolarlık kısmını yatırıp, geri kalanını TL cinsinden o gün için söylüyorum. Yani kurun yaklaşık 15 TL olduğu dönemlerde, TL cinsine dönmüş olsaydınız, sabit faizli bir krediye döndürmüş olsaydınız bugün kur farkından bahsetmezdiniz. Bu kararı o gün Tunç bey be ekibi verdi. Bu karada AK Parti suçlu mu? Değil. Sermayene artırımını hazır olan TCDD bekliyordu, ancak yüzde 50 ortak olan İzmir Büyükşehir Belediyesi sermaye artırımı yapmadı. Bunları neden söylüyorum. Geçmişten ödemelerinizi yapmaya yapmaya sorun büyüdü. Evet bir sorun var. Sorunun nedeni bunlar. Bugün için söylüyorum, yaklaşık 185 milyon TL, faiz hariç sübvanse edeceğimiz rakamı İzmir Büyükşehir Belediyemiz hala ödemedi. Şimdi bu tartışmalar yürürken bir taraftan Genel Sekreterimiz Sayın Eyyüp bey, İl Başkanımız Sayın Bilal bey, Sayın Milletvekillerimiz bu konun çözümü ile ilgili geçtiğimiz zamanlar da Cemil bey de dahil olmak üzere Bakan beyle görüşmeler yapıldı. Bu konuyu en ideal bir şekilde nasıl çözeriz diye. Merkezi hükümet olarak biz, yerelde de belediye görüşmeler yapıyor. Yüzde 50 ortaklık yapısı içinde en karlı, en iyi kaliteli hizmeti bir modeli nasıl geliştiririz diye tartıştığımız günlerde, tek taraflı bir yaklaşımla. Neden tek taraflı onu da söyleyeyim. 12 Mayıs’ta yapılan şirket yönetim kurulu toplantısında Büyükşehir’i temsil eden arkadaşlarımızın getirdiği bir önergedir 90 dakika. Peki gündemde var mıdır? Yoktur. Dilek temenni de ifade ettikleri, dilek temenni olarak yazılmış bir kısımdır. Peki, 15 Mayıs’ta yaptığınız genel kurulda yaptığınız mali tabloyu dikkate alarak bize ifadeler kullanıyorsunuz. Bu mali tabloyu okudular mı acaba! Bu mali tablo içerisinde inen-binen sayısının alınmadığı, ödemelerin gecikerek yapıldığı, ödeme sisteminin İZBAN tarafından sağlıklı veri alınmadığı için sağlıklı bir sürecin yürütülemediği açıkça görünüyor. 90 dakika işe ilgili de bir ifade var. Diyor ki 90 dakika uygulamasının olumlu yada olumsuz yönleriyle alakalı ‘Ulaşım Dairesi’nden görüş alınmasıdır’ diyor. Bunların hiç biri dikkate alınmamış, bunlara bakılmamış, tek taraflı bir irade beyanıyla bir sonuç ortaya konmuş. 23 Haziran’da yazılan bir yazı, verilen yetki ile bizi temsil edebilirler ancak ödeme sisteminin, izmirim kart sisteminden, halk taşıt sisteminden çıkmasıyla ilgili Yönetim Kurulu kararı olmadan uygulayamazlar. Yine başka bir süreç 23’ünde bu yazıyı yazarken bu arkadaşlar, 26 Haziran’da da bir yönetim kurulu toplantısı yapıyoruz. Peki bu toplantıda ne karar alınıyor? "Elektronik ücret toplama sistemi kapsamına giren 90 dakika halk taşıt ve izmirim kart ödeme sistemimden çıkması konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Başkanlığı, ulaşım koordinasyon merkezinden görüş ve değerlendirme talep edilmesi…”Şimdi biz şuan görüş mü talep ediyoruz, bir değerlendirme mi talep ediyoruz bir kararı mı bekliyoruz." dedi.
AK Parti olarak nasıl çözeriz diye masada tartıştığımız günlerde tek taraflı bir irade beyanıyla 90 dakikadan çıkarıyorsunuz
2021’de Büyükşehir Meclisinde bir karar alındığını hatırlatan Yıldız, "Ödeme sistemlerini ESHOT’tan almış Ulaşım Daire Başkanlığının sorumluluğuna oradan da inavasyon şirketimize vermiştik. Yani az önce CHP Grup Sözcüsünün önergeye ekleyelim dediği konu, bu belediyenin yönetimsel beceriksizliğinin sonucudur. Bir haftadır Hukuk ve Plan-Bütçe Komsiyonlarında tartıştığımız, bununla ilgili Yönetim Kurulu karalarının gelip gittiği noktada, ısrarlı bir şekilde kararın altlığının olmadığını söylemiş olmamıza rağmen.. Peki İzmirliyi ilgilendiren kararı ne? Biz diyoruz ki bize gelen Ulaşım Daire Başkanlığına, ‘Siz, bu sistemden çıktığınızda, ne sistem sunuyoruz dediğimizde, ‘Çalışıyoruz’ dedikleri, yani nasıl bir model ortay koydukları belli olmayan bir noktada AK Parti ve MHP grubunun komisyonlarda getirdiği eleştirilere karşı bugün, önergeye bir madde eklemeye kalkıyorsunuz. Sayın başkan biz işlerimizi bu kadar ucuz ve hafif mi yapıyoruz? İZBAN’ı günde 225 bin İzmirlinin kullandığı ulaşım aksında, yarın nasıl işleyeceğini çalışmamış ana sorumlusu olan Ulaşım Dairesi başkanlığı çalışmamış. Evet siz 90 dakikadan çıkalım talebinde bulundunuz, yetkiniz yok ama Yönetim Kurulu kararı nerede diye sormamışlar. Bu 2 kişi imzayı atıp yollamış, İzmir’im karttan çıkalım diyorsunuz, peki bu işin ana sorumlusu olan Ulaşım Dairesi Başkanlığımız neden bir çalışmayı yapmamış. Şimdi bir öneri getiriyorlar. Ne bu? İZBAN bir model geliştirinceye kadar izmirim kartta kalacağız. Yani 225 bin İzmirlinin kaderini etkileyen son dakika meclise getirdiğiniz notları mı geçireceksiniz. Siz bu belediyeyi bu anlayışla mı yönetiyorsunuz? Bir İzmirli olarak bundan rahatsızlık duyuyorum. Bu anlayışla İZBAN’I mı iyileştireceksiniz? Peki bugün günlük 225 bin yolcu binmesine rağmen ilk 25 TL’yi İZBAN’a ödemiyorsunuz ama aradaki farkı ödemenize rağmen zarar eden bu yapıda, insanlar niye biniyor İZBAN’a, 90 dakikadan faydalandığı için. Şimdi bu insanlar, 90 dakika yok diye ESHOT’a binmeye karar verdi, bununla ilgili bir çalışma yapabiliyor mu? Yapamıyor. Çünkü raporda yazıyor, inavasyon şirketimizden veriler alınamıyor. Nerede hangi yolcu biniyor, nasıl biniyor, kaç km gidiyor. Bunları alamıyor. Bir taraftan İZBAN’ı gerçekten de AK parti olarak nasıl çözeriz diye masada tartıştığımız günlerde tek taraflı bir irade beyanıyla 90 dakikadan çıkarıyorsunuz. Bu karar bakımından hukuka aykırıdır, yönetim kurulu kararı yoktur. Bugün getirdiğiniz çözümle İZBAN’ı daha çok batağa mı sürüklüyorsunuz, İzmirliyi bir bilinmezliğe mi götürüyorsunuz yoksa kara mı götürüyorsunuz gelip bize anlatsınlar! Bu karar aceleci, yanlış, hem hukuken hem de işlevsel bakımdan eksikliklerle dolu bir karardır. Komisyona iadesini talep ettik ancak iradeniz olumsuz olacak belli artık bundan sonra İzmirli Pazartesi nasıl bir İZBAN kullanacak Sayın Başkan açıklarsa memnun oluruz."
İzmir Büyükşehir Belediye Meclisi'nde İZBAN'ın 90 dakikadan çıkarılması ile ilgili konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Hakan Yıldız, "Kentin 1.5 yıl gündemini meşgul eden. Sayın Cemil Tugay’ın al yada ver, sonrada alın deyip bugünlerde verin dediği bir İZBAN’ı tartışıyoruz. Günde 225 bin İzmirlinin bindiği, İzmir ulaşım aksının en büyük omurgasını oluşturan bu yapıyı müzakere etmeye sınırlamak kolay değil. Biz bu konuyu Pazartesi gününden beri zaten tüm yönleriyle tartışıyoruz. Gelen önergenin yasalara uygunluğu yada talebin Yönetim Kurulu kararı olmadan gelişi başka bir tartışma konusu, kentin yaşadığı mağduriyet başka bir tartışma konusu. Bütün hatipleri dinlediğimizde nereden baksak CHP hatipleri gördük! İZBAN’ın en büyük temel sorunlarının, alınan tren hatlarının kullanılmış olan döviz cinsinden kredisiydi. Geçmiş dönemde de çok tartıştık. 2020, 2022, 2023 sermaye artırımlarını yerine getirmediğinizde, yani ödemeniz gereken parayı ödemeyerek, mutabakata varılan Vakıfbank kredisinin yatırılması gereken 10 milyon dolarlık kısmını yatırıp, geri kalanını TL cinsinden o gün için söylüyorum. Yani kurun yaklaşık 15 TL olduğu dönemlerde, TL cinsine dönmüş olsaydınız, sabit faizli bir krediye döndürmüş olsaydınız bugün kur farkından bahsetmezdiniz. Bu kararı o gün Tunç bey be ekibi verdi. Bu karada AK Parti suçlu mu? Değil. Sermayene artırımını hazır olan TCDD bekliyordu, ancak yüzde 50 ortak olan İzmir Büyükşehir Belediyesi sermaye artırımı yapmadı. Bunları neden söylüyorum. Geçmişten ödemelerinizi yapmaya yapmaya sorun büyüdü. Evet bir sorun var. Sorunun nedeni bunlar. Bugün için söylüyorum, yaklaşık 185 milyon TL, faiz hariç sübvanse edeceğimiz rakamı İzmir Büyükşehir Belediyemiz hala ödemedi. Şimdi bu tartışmalar yürürken bir taraftan Genel Sekreterimiz Sayın Eyyüp bey, İl Başkanımız Sayın Bilal bey, Sayın Milletvekillerimiz bu konun çözümü ile ilgili geçtiğimiz zamanlar da Cemil bey de dahil olmak üzere Bakan beyle görüşmeler yapıldı. Bu konuyu en ideal bir şekilde nasıl çözeriz diye. Merkezi hükümet olarak biz, yerelde de belediye görüşmeler yapıyor. Yüzde 50 ortaklık yapısı içinde en karlı, en iyi kaliteli hizmeti bir modeli nasıl geliştiririz diye tartıştığımız günlerde, tek taraflı bir yaklaşımla. Neden tek taraflı onu da söyleyeyim. 12 Mayıs’ta yapılan şirket yönetim kurulu toplantısında Büyükşehir’i temsil eden arkadaşlarımızın getirdiği bir önergedir 90 dakika. Peki gündemde var mıdır? Yoktur. Dilek temenni de ifade ettikleri, dilek temenni olarak yazılmış bir kısımdır. Peki, 15 Mayıs’ta yaptığınız genel kurulda yaptığınız mali tabloyu dikkate alarak bize ifadeler kullanıyorsunuz. Bu mali tabloyu okudular mı acaba! Bu mali tablo içerisinde inen-binen sayısının alınmadığı, ödemelerin gecikerek yapıldığı, ödeme sisteminin İZBAN tarafından sağlıklı veri alınmadığı için sağlıklı bir sürecin yürütülemediği açıkça görünüyor. 90 dakika işe ilgili de bir ifade var. Diyor ki 90 dakika uygulamasının olumlu yada olumsuz yönleriyle alakalı ‘Ulaşım Dairesi’nden görüş alınmasıdır’ diyor. Bunların hiç biri dikkate alınmamış, bunlara bakılmamış, tek taraflı bir irade beyanıyla bir sonuç ortaya konmuş. 23 Haziran’da yazılan bir yazı, verilen yetki ile bizi temsil edebilirler ancak ödeme sisteminin, izmirim kart sisteminden, halk taşıt sisteminden çıkmasıyla ilgili Yönetim Kurulu kararı olmadan uygulayamazlar. Yine başka bir süreç 23’ünde bu yazıyı yazarken bu arkadaşlar, 26 Haziran’da da bir yönetim kurulu toplantısı yapıyoruz. Peki bu toplantıda ne karar alınıyor? "Elektronik ücret toplama sistemi kapsamına giren 90 dakika halk taşıt ve izmirim kart ödeme sistemimden çıkması konusunda İzmir Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Başkanlığı, ulaşım koordinasyon merkezinden görüş ve değerlendirme talep edilmesi…”Şimdi biz şuan görüş mü talep ediyoruz, bir değerlendirme mi talep ediyoruz bir kararı mı bekliyoruz." dedi.
AK Parti olarak nasıl çözeriz diye masada tartıştığımız günlerde tek taraflı bir irade beyanıyla 90 dakikadan çıkarıyorsunuz
2021’de Büyükşehir Meclisinde bir karar alındığını hatırlatan Yıldız, "Ödeme sistemlerini ESHOT’tan almış Ulaşım Daire Başkanlığının sorumluluğuna oradan da inavasyon şirketimize vermiştik. Yani az önce CHP Grup Sözcüsünün önergeye ekleyelim dediği konu, bu belediyenin yönetimsel beceriksizliğinin sonucudur. Bir haftadır Hukuk ve Plan-Bütçe Komsiyonlarında tartıştığımız, bununla ilgili Yönetim Kurulu karalarının gelip gittiği noktada, ısrarlı bir şekilde kararın altlığının olmadığını söylemiş olmamıza rağmen.. Peki İzmirliyi ilgilendiren kararı ne? Biz diyoruz ki bize gelen Ulaşım Daire Başkanlığına, ‘Siz, bu sistemden çıktığınızda, ne sistem sunuyoruz dediğimizde, ‘Çalışıyoruz’ dedikleri, yani nasıl bir model ortay koydukları belli olmayan bir noktada AK Parti ve MHP grubunun komisyonlarda getirdiği eleştirilere karşı bugün, önergeye bir madde eklemeye kalkıyorsunuz. Sayın başkan biz işlerimizi bu kadar ucuz ve hafif mi yapıyoruz? İZBAN’ı günde 225 bin İzmirlinin kullandığı ulaşım aksında, yarın nasıl işleyeceğini çalışmamış ana sorumlusu olan Ulaşım Dairesi başkanlığı çalışmamış. Evet siz 90 dakikadan çıkalım talebinde bulundunuz, yetkiniz yok ama Yönetim Kurulu kararı nerede diye sormamışlar. Bu 2 kişi imzayı atıp yollamış, İzmir’im karttan çıkalım diyorsunuz, peki bu işin ana sorumlusu olan Ulaşım Dairesi Başkanlığımız neden bir çalışmayı yapmamış. Şimdi bir öneri getiriyorlar. Ne bu? İZBAN bir model geliştirinceye kadar izmirim kartta kalacağız. Yani 225 bin İzmirlinin kaderini etkileyen son dakika meclise getirdiğiniz notları mı geçireceksiniz. Siz bu belediyeyi bu anlayışla mı yönetiyorsunuz? Bir İzmirli olarak bundan rahatsızlık duyuyorum. Bu anlayışla İZBAN’I mı iyileştireceksiniz? Peki bugün günlük 225 bin yolcu binmesine rağmen ilk 25 TL’yi İZBAN’a ödemiyorsunuz ama aradaki farkı ödemenize rağmen zarar eden bu yapıda, insanlar niye biniyor İZBAN’a, 90 dakikadan faydalandığı için. Şimdi bu insanlar, 90 dakika yok diye ESHOT’a binmeye karar verdi, bununla ilgili bir çalışma yapabiliyor mu? Yapamıyor. Çünkü raporda yazıyor, inavasyon şirketimizden veriler alınamıyor. Nerede hangi yolcu biniyor, nasıl biniyor, kaç km gidiyor. Bunları alamıyor. Bir taraftan İZBAN’ı gerçekten de AK parti olarak nasıl çözeriz diye masada tartıştığımız günlerde tek taraflı bir irade beyanıyla 90 dakikadan çıkarıyorsunuz. Bu karar bakımından hukuka aykırıdır, yönetim kurulu kararı yoktur. Bugün getirdiğiniz çözümle İZBAN’ı daha çok batağa mı sürüklüyorsunuz, İzmirliyi bir bilinmezliğe mi götürüyorsunuz yoksa kara mı götürüyorsunuz gelip bize anlatsınlar! Bu karar aceleci, yanlış, hem hukuken hem de işlevsel bakımdan eksikliklerle dolu bir karardır. Komisyona iadesini talep ettik ancak iradeniz olumsuz olacak belli artık bundan sonra İzmirli Pazartesi nasıl bir İZBAN kullanacak Sayın Başkan açıklarsa memnun oluruz."