İngiliz Savaş Gemisi Aliağa Yolunda: "Kim Kullandıysa O Sökse" Tepkisi Yükseliyor

İngiltere Kraliyet Donanması’na ait olan ve 62 yaşında emekliye ayrılan savaş gemisi HMS Bristol, İzmir'in Aliağa ilçesinde parçalara ayrılacak.

İngiliz Savaş Gemisi Aliağa Yolunda: "Kim Kullandıysa O Sökse" Tepkisi Yükseliyor
Editör: Aliağa Medya
02 Temmuz 2025 - 08:40
Avrupa ülkeleri, kullanımdan kaldırdığı savaş gemilerini Türkiye’ye göndermeye devam ediyor. Son olarak İngiltere Kraliyet Donanmasına ait HMS Bristol adlı savaş gemisinin, İzmir’in Aliağa ilçesindeki gemi söküm tesislerinde parçalanmak üzere yola çıktığı öğrenildi. Gemi söküm karşıtı çevre örgütleri, tehlikeli atık içerdiği belirtilen gemiye tepki gösterdi. İzmir Yaşam Alanları, “Gemileri kim kullandıysa onlar söksün” diyerek duruma karşı çıktı.

31 Geminin 25’i Aliağa’ya

BBC Türkçe’nin İngiltere Savunma Bakanlığı verilerinden derlediği bilgilere göre, İngiltere 2009-2024 yılları arasında emekliye ayırdığı 31 donanma gemisinin 25’ini Türkiye’ye gönderdi. HMS Bristol’un da bu zincirin son halkası olduğu, 3 Temmuz’da Aliağa’da olması beklendiği bildirildi.

İngiliz yetkililer, bu sürecin "maddi açıdan en avantajlı anlaşmalar" kapsamında yürütüldüğünü savunurken, etik kurallar, modern kölelik karşıtlığı, çocuk işçiliği yasağı ve çevresel sorumluluklara dikkat edildiğini öne sürüyor.

“Tehlikeli Atık Barındırıyor”

Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Enstitüsü’nden Prof. Dr. Gökdeniz Neşer, söküm aşamasına gelen savaş gemilerinin içinde “asbest çeşitleri, ağır metaller, ozon tabakasına zarar veren gazlar, radyoaktif maddeler ve petrol türevlerinin atıkları” gibi çevre ve insan sağlığı için son derece zararlı maddeler bulunduğunu belirtti.

Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ise gemi söküm faaliyetlerini “en tehlikeli işler” arasında sınıflandırıyor. Gerek iş kazaları gerekse meslek hastalıkları açısından yüksek risk taşıdığına dikkat çekiliyor.

“İngiltere’de Havuzda, Türkiye’de Kumsalda”

Tehlikeli Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Ertuğrul Barka, İngiltere'de gemi söküm işlemlerinin kapalı havuz sistemlerinde yapıldığını ve doğaya atık sızmasının mümkün olmadığını söyledi. Buna karşın Türkiye’deki açık alanda, ilkel yöntemlerle yürütülen gemi söküm işlemleri eleştirilerin hedefinde.

Konuya dair görüşlerini evrensel gazetesine   aktaran Tehlikeli Gemi Sökümü Önleme Girişimi Sözcüsü Ertuğrul Barka, İngiltere' de gemi sökümlerinin havuz sisteminde yapıldığını, ekosisteme hiçbir atık bırakılamayacağını belirtti. İngiltere’de bu tesislerde çalışan işçilerin sağlıkları ve can güvenlikleri için gereken tüm önlemlerin alındığını aktaran Barka şöyle konuştu;

“Bunlar ekolojik ve toplumsal maliyetler demektir. Oysa Türkiye' de bu önlemlerin hiçbirisi alınmaz. Kağıt üstünde var gibi görünen hiçbir denetim mekanizması pratikte işlemez, işletilmez. Yok edilebilir yaşam alanları; denizler, hava ve toprak... Yaşamasalar da olur emekçiler! Ucuz ve kârı maksimize eden bir alandır Türkiye. Siyasetçi, bürokrat, işbirlikçi ve mafyavari çalışan sözüm ona işadamları da içeride olunca... İngiltere' de havuzlarda söküp maliyeti artırmak yerine Türkiye' ye gönderip, üstelik bertaraf edemedikleri tehlikeli atıkları da yükleyerek neden göndermesinler? Denetim yok ki! Bu Ekolojik emperyalizmin tipik örneğidir.”

İskoçya Strathclyde Üniversitesi Gemi Mühendisliği Bölümünden Dr. Sefer Anıl Günbeyaz ise Türkiye’nin iş gücü ve çevresel düzenlemelere uyum maliyetinin Avrupa’ya göre düşük olduğunu vurgulayarak, bu nedenle ihalelerde Türk şirketlerinin daha yüksek bedeller ödeyebildiğini ve gemi sökümünün Türkiye’ye kaydığını ifade etti.

Kâr Uğruna Tehlike

Aliağa’daki söküm tesislerinde her yıl çok sayıda savaş gemisi parçalanıyor. Ekonomik değeri yüksek olan çelik gibi malzemeler bu süreçte geri kazanılırken, çevreye ve işçilerin sağlığına yönelik riskler ise görmezden geliniyor.

Halk sağlığı ve çevre savunucuları, Türkiye’nin Avrupa’nın gemi çöplüğüne dönüşmesine karşı daha sert önlemler alınmasını talep ediyor. İzmir Yaşam Alanları tarafından yapılan açıklamada, “Bu gemileri kim kullandıysa, zararlı atıklarını da onlar temizlesin. Türkiye bu yükü taşımak zorunda değil” denildi.

HMS Bristol’un 3 Temmuz’da Aliağa’ya ulaşması bekleniyor. Kamuoyunun tepkisi ve sivil toplumun baskısı ise her geçen gün daha da büyüyor.