B40 Zirvesi'nde gündem dijital göçebeler

B40 Zirvesi'nde gündem dijital göçebeler
04 Eylül 2025 - 22:28
B40 Balkan Şehirleri Ağı'nın “B40 Kültürel ve Ekonomik İşbirliği Zirvesi”nde dünya genelinde yaygınlaşan dijital göçebelik konusu masaya yatırıldı. İzmir’in dijital göçebe turizminde ön planda yer almasını sağlayacak özelliklerine dikkat çeken CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale, “Dijital göçebeler için doğru finansal mekanizmaları kurarsak onların katkısı şehirlerin sermayesi olabilir. İzmir, çok farklı ülke ve coğrafyalardan gelen insanların beraber hikâye yazabildiği bir şehir. Dijital göçebelere bakarken bu hikâyeyi nasıl kurgulayacağımızı da düşünmemiz lazım” dedi.

Balkan kentleri arasında turizm, ekonomi ve kültür alanlarında iş birliğini artırmak ve kent diplomasisini geliştirmek amacıyla kurulan B40 Balkan Şehirleri Ağı'nın “B40 Kültürel ve Ekonomik İşbirliği Zirvesi”, İzmir Büyükşehir Belediyesi ev sahipliğinde devam ediyor. Dijital Göçebelik, Beyin Dolaşımı, Yetenek Çekimi, Yönetişim ve Kentsel İnovasyon konularının gündeme geldiği zirvede, CHP İzmir Milletvekili Ümit Özlale de dijital göçebeliğe dair bir konuşma gerçekleştirdi. 21. yüzyılda kentleri tanımlayan şeyin binalarda olan kökler değil, farklı yerlerden gelen insanların bulduğu anlam olduğunu ifade eden Özlale, “Dışarıdan biri İzmir’e neden gelsin? Gelmesi için çok sebep var. Burası çok güzel bir yer. Dijital göçebeler için doğru finansal mekanizmaları kurarsak onların katkısı şehirlerin sermayesi olabilir. Bizim yapmamız gereken şey, doğru finansal araçları kurgulayarak kentlerin ve toplumun gelişimine katkıda bulunmak. İzmir, çok farklı ülke ve coğrafyalardan gelen insanların beraber hikâye yazabildiği bir şehir. Dijital göçelere bakarken bu hikâyeyi nasıl kurgulayacağımızı da düşünmemiz lazım” diye konuştu.

“Bunu kaçırma lüksümüz yok”
Prof. Dr. Ümit Özlale, dijital göçebeliğin 4. sanayi devriminin getirdiği yeni kavram olduğunu söyleyerek,  “Küresel ölçekte dijital göçebeler 40 milyonu geçti, 2030’a kadar 60 milyonu geçmesi bekleniyor. Olağanüstü bir tecrübe, networking ve bilgilerin çarpıştırılması için bir fırsat önümüzde duruyor. Türkiye teknoloji ve internet altyapısında halâ çok geride. Merkezi hükümetten teknoloji ve internet altyapısı beklentisi var. Elektriklerin sık sık kesildiği yerde dijital göçebeleri çekemezsiniz. Türkiye’de ciddi bir barınma problemi var. Bu İzmir’de de var. Göçebeleri çekerken bu barınma problemini de halletmeniz gerekiyor. Dijital göçebeler için dünyanın farklı destinasyonlarında oteller yapan şirket var. Bu yatırımı buraya çekmemiz gerekiyor. Biz bunu devlet politikası ve yerel yönetim politikası haline getireceksek bunun getireceği sorunların da farkında olmamız gerekiyor. Fırsat ve sosyal denge arasında ince bir çizgi var” sözlerine yer verdi.

“Dijital göçebelerin yüzde 64’ü Z ve Y kuşağı”
Dijital göçebelerin yüzde 17’sinin yıllık 25 bin doların altında, yüzde 37’sinin 25 bin-75 bin dolar, yüzde 30’unun 75 bin-150 bin dolar, yüzde 16’sının 150 bin dolar üzeri gelir elde ettiğini ifade eden Özlale, “Dijital göçebelerin yüzde 64’ü Z kuşağı ve Y kuşaklarından oluşuyor. Z kuşağının payı 2019’da yüzde 1’in altındayken, 2024’te bu oran yüzde 26’ya çıktı. Etnik çeşitlilik de artıyor. Afrikalı-Amerikalı göçebelerin oranı dört yılda yüzde 13’ten 21’e yükseldi. Göçebeler, genç, mobil, kültürel açıdan daha çeşitli ve teknolojiye entegre bir nüfus. Göçebelerin yüzde 79’u aktif olarak yapay zekâ kullanıyor. Göçebelerin yüzde 23’ü çocuklarıyla seyahat ediyor” gibi istatistiksel verileri paylaştı. 

Dijital göçebe uygunluk kriterleri
Dijital göçebelerin sadece tek başına gezen gençlerden ibaret değil, teknoloji ile iç içe ve aile odaklı bir yapıda olduğunu ifade eden Özlale, şehirler arasında dijital göçebe uygunluk kriterlerlerini de paylaştı. Özlale, “İzmir, kültürel çeşitlilik, yürünebilirlik ve sosyal yaşamda güçlü; internet hızı ve vize kolaylığında geride. Belgrad ve Sofya, uygun yaşam maliyetlerinde öne çıkıyor. Atina, kültürel çeşitlilik ve sosyal yaşam açısından İzmir’e benziyor ama internet altyapısında daha avantajlı” dedi. Türkiye ve diğer Balkan ülkelerinin sermaye birikimi ya da yatırım açısından kalkınma ajansları gibi kuruluşların finansmanına muhtaç olduğunu dile getiren Özlale, konuşmasının sonunda zirveye ev sahipliği yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Cemil Tugay’a teşekkür etti.

“Sorunların üstesinden birlikte gelmeliyiz”
Yazar ve Yaratıcı Bürokrasi Hareketi Öncüsü Charles Landry, İngiltere’den çevrimiçi olarak zirveye bağlandı. 5 yıl önce İzmir’e geldiğini ve kentin güzelliğinin hala aklında olduğunu ifade eden Landry, “Yaptığımız şey yaşanabilir şehirler yaratmak. Biz de buna ‘yaratıcı şehir yaratmanın sanatı’ diyoruz. Bu durum cesaret gerektiriyor. Zorlu bir süreç ve ele alınması gereken etik sorular da var. Şehirleri inşa ederken tekrar düşünmeli, B planımız olmalı. İnsanlar hem evde gibi hissetmek hem de daha büyük dünyanın parçası olmak istiyor. En büyük çelişkilerden biri de bu. Şehriniz daha kapalı mı yoksa daha açık mı? Diğeri ise doğaya bir ses verecek miyiz? Doğanın da konuşma hakkı olacak mı? Üçüncü unsur ise dayanışma. Yaşlı insanlar dünyanın büyük sorunlarına çözüm getirmedi. Sistemin çalışma şeklini değiştirmek kolay değil. Yeni iş birliği oluşturup sorunların üstesinden birlikte gelmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Dijital göçebelik konuşuldu
Zirve, “Dijital Göçebelik, Beyin Dolaşımı ve Yetenek Çekimi” temalı panelle devam etti. Ege Genç İş İnsanları Federasyonu (EGİFED) Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer moderatörlüğünde gerçekleşen panelde; araştırmacı ve politika danışmanı, dijital göçebelik uzmanı Dr. Kaisu Koskela, CoSTAR Creative Technologies Direktörü Dr. Vicki Williams, Zagreb Belediyesi Bilgi İşlemleri Daire Başkanı Drazen Lucanin ve İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler konuşmacı olarak yer aldı.
 
“İzmir bir hoşgörü şehri”
Araştırmacı ve politika danışmanı, dijital göçebelik uzmanı Dr. Kaisu Koskela, panele online olarak bağlandı ve bir sunum yaptı. Koskela, “Dijital göçebelik pandemi zamanında başlayan bir şey. Bizim bunun üzerine çalışmamız gerekiyor” dedi. CoSTAR Creative Technologies Direktörü Dr. Vicki Williams ise sunumunda  mekan odaklı ihtiyaçların gözetilmesi gerektiğine dikkat çekti. Zagreb Belediyesi Bilgi İşlemleri Daire Başkanı Drazen Lucanin de dijital göçebeliğin Zagreb için önemli olduğunu belirterek, şehrin ve hizmetlerin erişilebilir olması gerektiğini söyledi. İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler ise “Dünyada Portekiz mesela bu ülkelerden biri. İspanya, İtalya, Yunanistan bu konuda güzel girişimlerde bulundu. Dijital göçebeliği turizm modeli haline de getirdiler. Ekonomik kalkınma yönünden ona bakmak istiyorum. İzmir bir hoşgörü şehri. O yüzden de Türkiye'de diğer şehirlere nazaran bu bölgenin dijital göçebe turizmiyle ilgili ön planda olduğunu düşünüyorum” sözlerine yer verdi.

Kentsel inovasyon konuşuldu
Günün üçüncü paneli ise, “Misyon Odaklı Yönetişim ve Kentsel İnovasyon” oldu. Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aykut Lenger moderatörlüğünde gerçekleşen panele, Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Belediye Altyapı Sektörü Proje Yöneticisi Tülin Keyik, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Bankacı Begüm İrhan ve Uluslararası Finansman Kurumu (IFC) Altyapı Yatırım Sorumlusu Müge Sandal panelist olarak katıldı. İzmir başta olmak üzere birçok belediyeyle finansman konusunda çalıştıklarını söyleyen Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Altyapıdan Sorumlu Kıdemli Bankacı Begüm İrhan, “Her şehir, kendine has. Problemler ve çözümler farklı. Ama bir çözüm var ki herkes için ortak, finansman” dedi. İrhan, İzmir'in de yer aldığı Yeşil Şehir Eylem Planı'ndan da bahsetti. Fransız Kalkınma Ajansı (AFD) Belediye Altyapı Sektörü Proje Yöneticisi Tülin Keyik, “Türkiye'de 20 senedir aktifiz. Yeşil hareketlilik, su dirençliliği projelerine fon yaratmaktayız. Biz şehirleri daha yaşanabilir ve çekici kılıyoruz. Bunlar ana hedeflerimiz” diyerek İzmir Büyükşehir Belediyesi ile ortak yaptıkları çalışmalardan bahsetti. Uluslararası Finansman Kurumu (IFC) Altyapı Yatırım Sorumlusu Müge Sandal ise, yenilikçi yatırımları çok önemsediklerini, 2000'lerin başında belediyelere yatırım yapmaya başladıklarını aktardı.