Aliağa'da Öğretmene Şiddet Protesto Edildi
Editör: Aliağa Medya
29 Eylül 2025 - 16:09
İzmir’in Aliağa ilçesinde geçtiğimiz Cuma günü Cumhuriyet İlkokulu’nda bir öğrencinin annesin okul çıkışında öğretmeni darp etmesi, eğitim sendikaları tarafından protesto edildi.
Sabah saatlerinde okul önünde toplanan eğitim sendikaları üyeleri, olayı kınadıktan sonra hükümet konağı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı sendikalar adına Türk Eğitim-Sen Aliağa İlçe Temsilcisi Osman Öngören okudu.
Öngören, "Bugün burada, yalnızca bir öğretmene yapılan saldırıyı protesto etmek için değil; aynı zamanda toplumun vicdanına, adalet duygusuna, eğitimine ve geleceğine sahip çıkmak için toplandık" dedi.
"Bir Öğretmeni Darp Etmek, Bir Ülkenin Geleceğine Saldırmaktır"
Yaşanan saldırının tüm eğitim camiasında derin yaralar açtığını ifade eden Öngören, şunları kaydetti:
"Bir öğretmeni darp etmek; bir ülkenin geleceğine saldırmaktır. Bir öğretmeni darp etmek; çocukların yarınlarına kastetmektir. Bir öğretmeni darp etmek; inancı, özveriyi, sabrı ve insanlık onurunu ayaklar altına almaktır! Bu, yalnızca bireysel bir şiddet vakası değil; aynı zamanda eğitim kurumlarına, kamu düzenine ve toplumsal değerlere yönelmiş açık bir tehdittir."
Öğretmenlerin güvende olmadığı bir ortamda öğrencilerin de güvende olamayacağını vurgulayan Öngören, yetkililere şu çağrılarda bulundu:
"Saldırının failleri en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Öğretmene şiddet 'hafif yaralama' değil, 'kasten kamu görevlisine saldırı' sayılmalıdır. Eğitim kurumları ve öğretmenler daha güçlü yasal güvence altına alınmalıdır. Okul güvenliği, yalnızca bina güvenliği değil, insan güvenliği olarak görülmelidir.
Öngören, “Bir öğretmene yapılan saldırı, yalnızca bireysel bir şiddet vakası değil, eğitim kurumlarına ve toplumsal değerlere yönelmiş bir tehdittir. Öğretmene şiddet ‘hafif yaralama’ değil, ‘kasten kamu görevlisine saldırı’ olarak değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Avukattan Açıklama
Olayın mağdur öğretmeninin avukatı Figen Erkal Biçer de yaptığı açıklamada, "Ne yazık ki müvekkilim, görevini yerine getirirken kabul edilemez bir saldırıya maruz kalmış ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar görmüştür. Bu saldırı, sadece müvekkilime değil, aynı zamanda öğretmenlik mesleğine ve eğitimin kutsallığına yapılmış bir saldırıdır. Hukuken tüm süreçleri başlattık. Failin en ağır şekilde cezalandırılması için davanın takipçisiyiz. Kimsenin, öğretmenlerimizin güvenliği ve saygınlığı üzerinden cezasızlık duygusuna kapılmasına izin vermeyeceğiz. Öğretmene el kaldırmak, geleceğimize el kaldırmaktır Müvekkilim ve tüm eğitim camiası adına adaletin en kısa sürede tecelli etmesi için elimizden geleni yapacağız.Müvekkilim ve tüm eğitim camiası adına adaletin en kısa sürede tecelli etmesi için elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.
Sabah saatlerinde okul önünde toplanan eğitim sendikaları üyeleri, olayı kınadıktan sonra hükümet konağı önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamayı sendikalar adına Türk Eğitim-Sen Aliağa İlçe Temsilcisi Osman Öngören okudu.
Öngören, "Bugün burada, yalnızca bir öğretmene yapılan saldırıyı protesto etmek için değil; aynı zamanda toplumun vicdanına, adalet duygusuna, eğitimine ve geleceğine sahip çıkmak için toplandık" dedi.
"Bir Öğretmeni Darp Etmek, Bir Ülkenin Geleceğine Saldırmaktır"
Yaşanan saldırının tüm eğitim camiasında derin yaralar açtığını ifade eden Öngören, şunları kaydetti:
"Bir öğretmeni darp etmek; bir ülkenin geleceğine saldırmaktır. Bir öğretmeni darp etmek; çocukların yarınlarına kastetmektir. Bir öğretmeni darp etmek; inancı, özveriyi, sabrı ve insanlık onurunu ayaklar altına almaktır! Bu, yalnızca bireysel bir şiddet vakası değil; aynı zamanda eğitim kurumlarına, kamu düzenine ve toplumsal değerlere yönelmiş açık bir tehdittir."
Öğretmenlerin güvende olmadığı bir ortamda öğrencilerin de güvende olamayacağını vurgulayan Öngören, yetkililere şu çağrılarda bulundu:
"Saldırının failleri en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Öğretmene şiddet 'hafif yaralama' değil, 'kasten kamu görevlisine saldırı' sayılmalıdır. Eğitim kurumları ve öğretmenler daha güçlü yasal güvence altına alınmalıdır. Okul güvenliği, yalnızca bina güvenliği değil, insan güvenliği olarak görülmelidir.
Öngören, “Bir öğretmene yapılan saldırı, yalnızca bireysel bir şiddet vakası değil, eğitim kurumlarına ve toplumsal değerlere yönelmiş bir tehdittir. Öğretmene şiddet ‘hafif yaralama’ değil, ‘kasten kamu görevlisine saldırı’ olarak değerlendirilmelidir” ifadelerini kullandı.
Avukattan Açıklama
Olayın mağdur öğretmeninin avukatı Figen Erkal Biçer de yaptığı açıklamada, "Ne yazık ki müvekkilim, görevini yerine getirirken kabul edilemez bir saldırıya maruz kalmış ve hem fiziksel hem de psikolojik olarak zarar görmüştür. Bu saldırı, sadece müvekkilime değil, aynı zamanda öğretmenlik mesleğine ve eğitimin kutsallığına yapılmış bir saldırıdır. Hukuken tüm süreçleri başlattık. Failin en ağır şekilde cezalandırılması için davanın takipçisiyiz. Kimsenin, öğretmenlerimizin güvenliği ve saygınlığı üzerinden cezasızlık duygusuna kapılmasına izin vermeyeceğiz. Öğretmene el kaldırmak, geleceğimize el kaldırmaktır Müvekkilim ve tüm eğitim camiası adına adaletin en kısa sürede tecelli etmesi için elimizden geleni yapacağız.Müvekkilim ve tüm eğitim camiası adına adaletin en kısa sürede tecelli etmesi için elimizden geleni yapacağız." ifadelerini kullandı.
