Aliağa'da ALOSBİ'nin Dağ Delme Tartışması: : Doğa ve Emek Tehlikede
Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan’ın, “Hükümetimiz de uygun görürse arkamızdaki dağı delip yeni bir ALOSBİ yapmak istiyoruz” sözlerine DEM Parti Aliağa İlçe Örgütü’nden tepki geldi.

Editör: Aliağa Medya
02 Eylül 2025 - 09:26
ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan’ın “Dağı delip yeni ALOSBİ yapmak istiyoruz” sözleri üzerine DEM Parti Aliağa İlçe Örgütü yazılı açıklama yaptı.
ALOSBİ Yönetim Kurulu Başkanı’nın “Dağı delip yeni ALOSBİ yapmak istiyoruz” çıkışına DEM Parti Aliağa İlçe Örgütü’nden sert tepki geldi. Aliağa’da emek ve doğa sömürüsünün arttığına vurgu yapan İlçe Örgütü, “Yükselen sanayi değil, emek ve doğa üzerindeki baskıdır” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Aliağa Organize Sanayi Bölgesi (ALOSBİ) Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Tezcan’ın ALOSBİ’nin gelişimini överken kurduğu, “Hükümetimiz de uygun görürse arkamızdaki dağı da delip yeni bir ALOSBİ yapmak istiyoruz” sözleri tepki gördü.
DEM Parti Aliağa İlçe Örgütü, Aliağa’da doğanın sanayi tesisleri nedeniyle talan edildiğine ve emek sömürüsünün arttığına dikkat çekerek, “Bu yaklaşım, sermaye çevrelerinin kâr uğruna doğayı gözden çıkaran zihniyetini açıkça ortaya koymaktadır” dedi.
Aliağa İlçe Örgütü, sanayi yatırımlarının genişlemesinin değil, işçi hakları ile çevrenin korunmasının öncelik olması gerektiğini savunarak, “Taşeron çalışmanın son bulması, sendikal hakların güvence altına alınması, bağımsız iş güvenliği denetimlerinin yapılması ve çevresel değerlendirmelerde halkın katılımının esas alınması gerekmektedir” açıklamasında bulundu.
İlçe örgütünden yapılan açıklamada, Aliağa’nın sanayi yatırımları nedeniyle doğa tahribatı ve emek sömürüsünün arttığı öne sürüldü. Açıklamada, “Aliağa, Petkim’den Tüpraş’a, demir-çelikten gemi söküme kadar ağır sanayinin merkezi haline gelmiştir. Artan liman kapasitesiyle birlikte hem emek sömürüsü hem de doğa yıkımı yoğunlaşmaktadır. Her yeni iskele, her yeni vinç yatırımı uluslararası sermaye için kârı büyütürken işçilere düşük ücret, uzun mesai ve iş cinayetleri riski, halka ise hava kirliliği, trafik ve sağlık sorunları kalmaktadır” denildi.
Açıklamanın sonunda, Aliağa’da yaşanan sürecin yalnızca ekonomik büyüme olarak görülmemesi gerektiği vurgulanarak, “Yükselen sanayi değil, emek ve doğa üzerindeki baskıdır” denildi.